Libya’da gemilerimizin neden vurulduğunu önceki gün bu köşede sizlerle paylaştım; ancak birileri iç siyasette AK Parti’yi sıkıştırmak adına yalanlarını sürdürüyor. Sol Haber Portalı, geminin IŞİD’in elinde bulunan Derne’ye gittiğini öne sürdü. Oysa farkında değiller; ama o gemi aslında gazete merkezlerinde geziyor.

Bu tür haberler için söylenecek söz, Ahmet Kaya’nın dediği gibi “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan alçakça…”

Öncelikle IŞİD’in Libya’da ne aradığını bilmek gerekiyor. Libya’daki IŞİD yapılanması daha çok Kaddafi’nin memleketi Sird üzerinden karşımıza çıkıyor. Kaddafi’nin yeğeni Ahmet Kaddafi’nin desteklediği bu gruplar için Mısır televziyonunda “Tanırım, iyi çocuklardır” dediğini biliyoruz.

“Derne’de IŞİD yok mu?” sorusunun cevabı elbette olduğudur. IŞİD, Derne’nin dağlarında bulunuyor ve sayı olarak da çok güçlü değil. 6 aydan fazladır Hafter kuşatması altındaki Derne’ye ne yiyecek ne de ilaç girişine izin veriliyor.Bunu görmeyip IŞİD’i görenlere tekrar hatırlatmak lazım.

140 bin nüfuslu Derne, Şura Meclisi ile yönetiliyor ve IŞİD bu yönetimi de hedef alıyor. Derne Şura Meclisi, Trablus Hükümeti’ne bağlı ve Libya Devrimi’nin yanında duruyor. Hafter güçleri şehri düşürerek ülkenin diğer yerlerine rahatça ulaşmak istiyor; ama İtalyanların bile zaptedemediği şehri almak pek kolay gözükmüyor.

Libya Başbakanı Halife Muhammed El Gavil, geçen ay yaptığımız görüşmede “Libya, uluslararası camiada IŞİD’in merkezi gibi gösterilerek, müdahale yolu açılmaya çalışılıyor. IŞİD; Nijer, Mısır, Tunus, Sudan ve çeşitli Afrika ülkelerinden gelen yabancı insanlarla dolu. Onlar yetmiyor, Kaddafi’nin eski elemanları piyasaya çıktı. Eski Başbakan Mahmud Cibril ve Al Zeydan gibi şahsiyetlerin 70 milyar dolarlık bütçeyi ne yaptıkları belli değil. Bu kişiler uluslarasası medyaya para vererek Libya’yı tamamen IŞİD gibi gösteren yayınlar yapıyorlar” demişti.

Peki şimdi durum böyleyken gerçekten ne oluyor diye sormamızın tam vakti. Türkiye’de bazı medya mensupları, ne yazık ki ideolojik haber yapmayı, bilgi bağlamında haber yapmaktan öne aldıkları için meselenin aslından ziyade AK Parti’ye nasıl çakarız derdindeler ve sonuçta bu tür haberler ortaya çıkmaya başlıyor.

Oysa, Hafter’in bir gemi vurmak için kendisine kimin istihbarat verdiğine iyi bakmamız gerekiyor. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa’nın verdiği lojistik destek, Hafter’i ayakta tutuyor. Geçmişte Yunan bandralına da yapıldığı gibi yanlış istihbarat verilip geminin bombalanma ihtimali çok yüksek gözüküyor. Algı operasyonları için ciddi zemin hazırlanıyor.

Diğer taraftan bu tür haberlerle birlikte servis edilen başka bir haberi de görmezden gelemeyiz. Aydınlık gazetesinin Defence News’e dayandırdığı haber şöyle: “Libya’da terör örgütlerinin sahada hakimiyet sağlamasından endişe duyan Arap ülkelerinin askeri uzmanlarının, Libya’ya yönelik muhtemel operasyonu konuşmak üzere 18 Mayıs’ta Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya geleceği iddia edildi. Toplantıya, Mısır, Suud, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Bahreyn, Tobruk Hükümeti katılcak. İtalya ve Fransa’da müdahalede yer alacak…”

Şimdi anladınız mı meseleyi; Türkiye ve Trablus Hükümeti’ni saf dışı etmek, Libya’yı IŞİD algısı üzerinden uluslararası müdahaleye açık hale getirmek.

Bu işler böyle yürür. Türkiye’de emperyalizme karşı olanlar, emperyalizmin kalemşörlüğünü yaparlar ve Libya için oluşturulan algı operasyonuna yenik düşerler…