“Allah (cc) eşimden ebediyen razı olsun. Bana çok değer verir. 18 yıllık evliyiz, daha bir eczane poşetini bile bana taşıtmamıştır. ‘Ben taşırım’ dediğimde eşim bana; ‘Biz Müslümanız, sen örtülü bir hanımefendisin. Ben yanındayken sen bir şeyler taşırsan, insanlara kötü örnek oluruz ve eşine yardımcı olmuyor, yük taşıtıyor derlerse ve Müslümanlar kaba, duyarsız diye düşünürlerse, bu inancımıza zarar verir. Müslümanlar hakkında olumsuz bir yargı oluşturmaya hakkımız yok. Gerçek tebliğ doğru yaşayarak yapılır.

Sen benim eşimsin. Sana saygılı ve ilgili davranırsam; kendini saygın ve değerli hissedersin, mutlu olursun. Mutlu ve huzurlu olunca da, Allah’a (cc) kulluğun ilerler, öğrenme ve yaşama motivasyonun artar. Sana değer vermemem benim Allah’a (cc) karşı sorumluluğumu ve beni daha iyi yapan yaklaşım biçimini bilmemem anlamına gelir. Yani, peygamber efendimizin (s.a.v) nasıl yaşadığına dikkat etmiyorum demektir. O yüzden, ben iyi davrandıkça iyi insan olurum. İyi düşündükçe de iyi davranma şansım artar. Dolayısı ile sana iyi davranmak önce bana lâzım.

Allah (c.c) erkeği evin yöneticisi tayin etti. Bu çok ağır bir sorumluluk. En büyük görevim helâl rızık kazanmak, ahlâklı olarak yaşamak, ailedeki herkesin ihtiyaçlarını en iyi şekilde gidermek ve aile bireylerinin mutlu ve huzurlu olmalarını sağlamaya çalışmak. Sen bana iyilik yapmak istiyorsan, bırak yükleri ben taşıyayım ve evin reisi olmanın hakkını vereyim. ‘Sizin hayırlınız eşlerine iyi davranandır’ ‘Sizin kötüleriniz eşlerini dövenlerdir buyuruyor’ peygamber efendimiz (s.a.v). Biliyorsun sana iyi davrandıkça, seni şımartıyorum, kılıbık erkek oluyorum diye benimle alay ediyorlar. Fakat biz insanlara değil Allah’a (cc) bakmalıyız. Bir şey Allah (cc) ile irtibata geçince değer kazanır. Ben Peygamberimi modelledikçe Allah (cc) benden razı olacaksa, hiçbir şey ve hiç kimse umurumda değil. Sen, Allah’ımın (cc) bana takdir ettiği hayat arkadaşım, ahiret yoldaşımsın. Kendini kötü hissedeceğin şekilde kaba davranmaktan Allah’a (cc) sığınırım. Cennetin basamakları evden başlar. Güneşimiz evden doğar. Mutluluk çiçekleri aile fertlerinin yüreklerinin gülümsemesiyle açar. Sağlık bile huzurda yeşerir. Aile, insanlığın okuludur. Fertler evde hayata ve cennete hazırlanır. Bunları sağlamak evin reisinin görevidir. Yüküm ağır, benim can yoldaşım, cennet sebebim, gönlünü gönlüme kattığım, sevgisiyle yüreğimin ferahladığı, varlığıyla şükrümün arttığı canım, bitanecik eşim. Dua edelim, ne zaman biteceğini bilmediğimiz bu hayatta insan gibi insan olarak ömrümüzü tamamlamaya çalışalım canım eşim.’ der. Ben de eşimi nasıl mutlu edeceğimi bilemem. Rabbim’e ise şükrümden acizim.”

Bu çifti tanıma bahtiyarlığına eriştim, çok şükür. Böyle güzel insanların sayılarının artması dualarımla efendim.