Uluslararası Teknolojik Ekonomik Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın(UTESAV) Kur’an Buluşmaları Programı haftalık ders sezonunu açtı.7 yıldır aralıksız süren bu güzel çalışmayı bitmez ve tükenmez enerjisiyleÜmit Şimşek Bey veriyor. Her hafta bir ve ya iki ayeti kavramlarekseninde ayet, hadis ve bilim eşliğinde sunan Ümit Bey, bildiğimiz gelenekselçalışmaların ötesinde bir yöntem takip ediyor. Tabiri caizse sabit noktayıayetlerdeki kavramlara dayandırarak dinleyenleri bir kâinat turuna çıkarıyor.Kur’an’ın ayetlerinde kâinatın ayetlerine köprüler kuruyor.
Her hafta cumartesi günleri sabah saat 07:00 kifafı nefis çay vesimit ile başlayan ama daha sonra benim muhalefetime rağmen dayanamayıp onapeynir ve simitti ekleyen vakıf başkanımız Mehmet Develioğlu’nu daunutmamak gerekiyor. İstanbul emekli baş vaizlerinden MustafaAkgül Hoca da bu mütevazı ikrama helvayı da ekletince açıkçası kahvaltı faslıepeyce genişledi.
Dersin bu haftaki ayeti kerimelerden birisi Nisa Suresi’nin 58.ayeti idi.
“Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlara arasında hükümverdiğinizde de adaletle hükmetmenizi emrediyor. Gerçekten de Allah size negüzel öğütler veriyor! Şüphesiz ki Allah her şeyi işitir, herşeyi görür.”
Kur’an’ın bütünü insanlık için hayat rehberidir. Ancak bu ayetikerime yaşadığımız günleri ve bulunduğumuz coğrafyayı ne kadar güzel anlatıyor.Yaşadığımız sıkıntıların temel kaynağı emanetleri ehline vermemekten vehükmederken adaletle hükmetmekten kaynaklanıyor. İnsanlık sadece bu ayetinhükümlerini yerine getirse kurtulur.
Kendi vücudumuz dâhil yeryüzü eşrefi mahlûkat olan insanaemanettir. Vücut emanetini dahi keyfe keder kullanamazsınız, ona zararvermezsiniz. O nedenle dinimiz intiharı yasaklar. Kendi vücuduna bile zararvermesini yasaklayan bir anlayışın başkalarına ve yaratılmış diğer mahlûkatazarar vermesi mümkün müdür?
Pe ki, emaneti ehline vermekten neanlıyoruz? Emanetleri gerçekten ehline veriyor muyuz? İşte bunoktada insan olarak imtihanımız başlıyor. Nefsimiz, eşlerimiz,evlatlarımız, hemşerilerimiz bize işin ehli olanlardan daha sevimli geliyor.Bunun için çeşitli bahaneler uydurarak kendimizi de kandırıyoruz. “Benimakraba ve taallukatımın diğerlerinden ne eksiği var?” diyerek bin bir çeşittezgâhlar uyduruyor ve de imtihanı kaybediyoruz. Bu çerçeveden bakıncabir iman sorunu yok, bir amel sorunu var. Hz. Peygamber bir hadis-işeriflerinde “Kıyamet ne zaman?’ diye soran bedeviye: ‘Emanet zayi olduğundakıyameti bekle.’ ‘Emanetin zayi olması nasıl olur?’ ‘Yönetim ehil olmayanaverildiğinde kıyameti bekle.” Buhari, İlim:2
Yazıyı yine bu dersten bir hadisle bitirelim: “Dört huy vardır ki,bunlar kimde bulunursa halis münafıktır. Kimde bu huylardan birisi bulunursa,onu terk edinceye kadar kendisinde nifaktan bir haslet bulunmuş olur:
-Emanet edildiğinde hıyanet eder.
-Konuştuğunda yalan söyler.
-Söz verdiğinde sözünden döner.
-Düşmanlıkta aşırı gider. (Buhari, İman:24; Müslim, İman:106)
Başka söze gerek var mı?