Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçenlerde el-Cezire televizyonunun sorularını cevaplarken, Birleşik Arap Emirlikleri’nden ve Dahlan’dan bahsetmiş, Batı Yaka’dan kovulduğundan bu yana Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in kanatları altında yaşayan Filistinli liderin İsrail ajanı olduğunu söylemişti.
Çavuşoğlu’nun “terörist başı” olarak nitelediği Dahlan, hakkındaki gerçeklerin dile getirilmesine çok kızmış olacak ki, MBC televizyonunda katıldığı programda Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ateş püskürdü.
Dahlan’ın programda söyledikleri, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır medyasının kırık plak gibi sürekli tekrarladığı hezeyanlardan başka bir şey değil.
Asılsız iddialarına delil olarak da BAE’nin finanse ettiği ve firari FETÖ’cüler tarafından yönetilen internet sitesini göstermesi ise tam bir “bozacının şahidi şıracı” durumunu yansıtıyor.
Şimdi Türkçe yayın yapan o ve benzeri siteler de Filistinli çete liderinin asılsız iddialarını gerçekmiş gibi haber yaparlarsa kimse şaşırmasın.
Çünkü kara propaganda ve algı operasyonlarını hep böyle yürütüyorlar.
Hayatları yalan, dolan üzerine kurulu.
Çavuşoğlu, geçen gün Katar Başbakanı Abdullah bin Nasır bin Halife es-Sâni’yle görüşmesinin ardından Twitter hesabında “Katar’ın, Barış Pınarı Harekatı’mıza desteğine teşekkür ediyoruz” yazmıştı.
Dubai’den yayın yapan Suudi Arabistan televizyonu El-Arabiya, Türk Dışişleri Bakanı’nın Katar’ın Arap Birliği’ndeki tavrına teşekkür ettiğini çok iyi bilmesine rağmen bu sözleri çarpıtarak Çavuşoğlu sanki “Katar’ın Barış Pınarı Harekâtı’nı finanse etmesine teşekkür ediyoruz” demiş gibi sundu.
Bu tür şeyleri sürekli yaptığı için Araplar kanalın “El-Arabiya… En ta’rife ekser” (El-Arabiya… Daha çok bilmek) şeklindeki sloganını “El-Arabiya… En tekzibe ekser” (El-Arabiya… Daha çok yalan söylemek) olarak değiştiriyorlar.
Muhammed Dahlan’a dönecek olursak…
Dahlan, Gazze Şeridi’nde Koruyucu Güvenlik isimli birimin başındayken emri altındakilerle kurduğu şebekeyle Muhammed bin Zayed’e hizmet eden adi bir çete lideri.
Kendisine çok fazla değer vermek ve üstlendiği göreve hak etmediği anlamlar yüklemek yanlış olur.
Çete üyelerini, İsrail’le ilişkileri ve Abu Dhabi Veliaht Prensi’nin kirli işlerini yürütmesi sayesinde elde ettiği paralarla besliyor.
BAE için değeri de o kadar.
Abu Dhabi Veliaht Prensi’nin kendini temize çıkarmak için gerektiğinde Dahlan’ı ve çetesini gözünü kırpmadan satacağından şüpheniz olmasın.
Hatırlarsanız, Türkiye’de Dahlan’ın iki adamı BAE lehine casusluk yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.
Daha sonra ikisinden biri hücresinde intihar etti.
Abu Dhabi’nin kılını kıpırdattığını gördünüz mü?
Hayır.
Çünkü ikisi de Filistinli.
BAE vatandaşı değiller.
Dahlan’ın paralı askerlerinin gözaltına alınmaları veya ölmeleri Abu Dhabi Veliant Prensi’nin umurunda olabilir mi?
Hatırlarsanız Trump “Ne olur bizi bırakmayın” diye ağlayan PKK/YPG’ye “Bizim için savaştıysanız parasını fazlasıyla verdik” demişti.
Aynı şey BAE rejimi – Dahlan çetesi ilişkisi için de geçerli.
Dahlan ve adamları Muhammed bin Zayed için sıradan “mayın eşekleri”.
Yani fazla büyütmeye gerek yok.