15 Temmuz darbe girişimden önce yıllardır dedik ki;

“Bu kendisine cemaat denilen yapıdan uzak durun, bunlar ülkenin başına bela olacak, iş işten geçmeden kendinizi bunlardan kurtarın.”

Biz bunları söyleyince, bunlara bulaşanlar da bunlara uzaktan sempati besleyenler de düşmanımız oldu.

Bazıları, yazılarımızda yaptığımız çıkışlara karşı sinirleniyorlar, kendilerince bunları haklı çıkaracak yorumlar yapıyorlardı, Fetöcüleri eleştirdiğimiz için bizden uzaklaşan bile oldu.

Onların algısına yenik düşüp de onların masa başında ürettikleri iftiralara inananlar bizi itham etmeye başladılar.

Bir kez de onlara hak veremez misin diyenler de oluyordu.

Hain bazen doğru iş yapsa da yaptığını kötü işlere basamak olarak kullanacağı için ne yaparsa yapsın yanlıştır, diyorduk biz de.

Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Bilmiyorsunuz tabii…

15 Temmuz darbe girişimi sonrası o benden fersah fersah uzaklaşan arkadaşlar bize yazdıkları yorumlardan ötürü utandılar.

Kimi yorum silme yarışına girdi kimisi yazdığı yorumları unuttu.

Utanmayanlar da oldu tabii.

O utanmaz arlanmazlara dedik ki; bakın bunlar kendilerini kurtarır, olan size olur.

Gerçi o cümleyi darbeden önce bana demişlerdi. Sanki ihanet içinde olan benmişim gibi…

Kendilerinin de ihanet içinde olduklarını düşünmüyorlardı ama bir sinsilik vardı, herkes farkındaydı.

Devlete çökmüşlerdi resmen; bunu kimse açıklayamıyordu.

Bizim en büyük yanılgımız ne oldu peki?

“Bunlar yanlış yapınca bunlara inanan zavallılar doğru yolu bulur, bunlardan uzaklaşır.” zannediyorduk.

Sanırım o dönemin en büyük yanılgısı buydu.

Bunlar ne yaptılar peki?

Yanlışı yapan haine değil de yanlışı ortaya çıkaran devletin başındaki lidere düşman oldular.

Seni ortada dımdızlak bırakan devlet değil, kendilerini ilk fırsatta düşmanın kollarına atıp seni buralarda savunmasız bırakanlardır, bunu kafana soksan iyi olacak. Gerçi mankurtların düşünme yeteneği yoktur da bizimkisi bir umut işte.

Düşman olmaya da devam ediyorlar, hiç eksilmeden.

Asrın en aşağılık tavır ve davranışı ne diye sorsalar, aklı başında herkes “kime düşman olacağını bilmeyen” bunların davranışını gösterir.

Teröristbaşı can çekişiyor, yapılanma birbirine girmiş, herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, zevahiri kurtarma adına örgütün ileri gelenleri açıklamalar yapıyor, bataklığa saplanmış tamamı…

Hâlâ kurtarılmayı bekleyen, devran tersine dönecek diyen yığınlarca teröristsever var.

Devran tersine dönse sanki terörist olmaktan kurtulacaklarmış gibi…

Bakın buradan tekrardan söyleyelim; güvendiğiniz yanardağ patladı, o ateşin altında yanacaksınız.

Kime dost kime düşman olacağını bilemeyen Amerika’dan hatta İsrail’den bile medet umar, yapılanmayı toparlasın diye…

Allah’tan başkasına güvenenin akıbeti hüsran olur.

Bunu er geç öğreneceksiniz.