Yerli savunma sanayiini güçlendiriyor, silah, tank, helikopter, İHA, uçak üretiyor ya da üretmeyi planlıyorsun. Sana ve sana yakın pazarlara satış yaptığımız ürünlerimize emsal ve alternatif ürünler üretiyor, ticaretimize, emperyal gelişimimize çomak sokuyorsun!
Ortadoğu’da planlarımızı akamete uğratmak için karşı hamleler geliştiriyor, her adımımıza “şah” çekiyorsun! Altın vuruşu yapmamız için gerekli olan Suriye’deki demografik sirkülasyona karşı çıkıyor, güncellenmesini istediğimiz dengelerin tesisine mani oluyor, PKKistan’ın (Ak)deniz’le kucaklaşmasına müsaade etmiyorsun!
Öteden beri sana çizdiğimiz sınırların dışına çıkmaya tevessül ediyor, büyük lokmaya talip oluyorsun. Sana uygun gördüğümüz “dost” ve “düşman” tanımlamasını ihlal ediyor, başına buyruk hareket ediyorsun. Ticari “meşruiyet” sahamızı ihlal ediyor, pastamıza ortak oluyor, ekmeğimize taş koyuyorsun!
Dostlarımıza ve bize “Wan minıt”, “Dünya 5’ten büyüktür” diye başkaldırıyor, aleni meydan okuyor, kurmuş olduğumuz düzeni yıkmaya teşebbüs ediyorsun! Afrika’da, Balkanlarda, diğer Osmanlı hinterlandında ve İslam coğrafyasında gönül bağlarını güçlendirmeye yelteniyor, liderlik ediyor, bizim etkinliğimizi kırıyorsun!
Rusya, Çin gibi bize alternatif olacak potansiyel güçlerle, bizden izin almadan ilişkiler geliştiriyor, yeni dengeler kuruyor, denklemler inşa ediyorsun! Bizim müsaade etmediğimiz hava savunma sistemlerini satın alıyor, uluslararası tek güç oluşumuzu tartışmaya açıyorsun!
17/25 Aralıklar ile 15 Temmuzlar ile darbeler yapmak istiyoruz, teslim olmuyorsun, “bizim çocuklar başardı” keyfimizi kursağımızda bırakıyorsun. Seni uyarıyor, devletin eskiden olduğu gibi bize sadık olması gerektiğini söylüyoruz, bizi dinlemiyorsun!
Irak ve Suriye’de vazifesini yerine getiren ve şimdilik burada miadını dolduran DAEŞ’i Mısır’a nakletmemize, oradaki yeni görevini ifa etmesi için yaptığımız sevkiyata karşı Dünya kamuoyunu uyarıyor, planlarımızı ifşa ediyorsun. Dünyanın başka bölgelerine yeni demokrasiler getirmemize mani oluyor, Mısır’da uygulamak istediğimiz yeni suni terör kompozisyonumuzun başarıya ulaşmaması için çalışıyor, karşımızda duruyorsun!
Kudüs’ü, İsrail’in Başkenti yapma isteğimizi sorguluyor, şirk koşuyorsun! Siyonizm’in, bütün Filistin coğrafyasına hükmetmesi, “arz-ı mev’ud”un tesisine var gücünle direniyor, Müslümanları bir ve beraber olmaya çağırıyorsun. Bununla da kalmayıp Kudüs’ü, kırmızı çizginiz olarak ilan ediyorsun!
Suçlusun Türkiye, suçlusun Erdoğan!
İmza: USA!
Ressam Bob, “Şuraya da ‘demokrasi’ adı altında puştlukta sınır tanımayan dünyanın en büyük terör ve haydut devletini çizelim” demiş midir?!