Çocuklarına ‘aşkım’ diyen ebeveynlerle beraber torunlarına da aynı kelimeyi kullanan büyükbabaların, ninelerin neyi amaçladığını hep düşünmüşümdür! Çoğunun klişe gerekçelerinin başında bir sevgi veya yakınlık sağlama ile farklılık yaratma çabası ve sözde çağdaş bir aile görüntüsü oluşturma amaçları taşıdığı görülüyor.

Çocuğa neden isim koyuyoruz diye düşündürmenin yanında bu yazıyla ilerde zaten bir aşkı olacak ama sen niye evladına ‘aşkım’ diyorsun gibi bir bilinçlendirme derdim yok. Zira bu kelimeyi çocuğuna karşı kullanan kültürlü ve okumuş bir kesim baya var çevremde ve ben onların bilinçli olduklarını düşünüyorum(!)

Dünyada  ‘anneciğim-babacığım’ kelimelerinin bile çocuğun gelişiminde yanlışlıklara yol açtığını gösteren birçok çalışma mevcutken ‘aşkım’ kelimesinin çocuğun gelişiminde ne gibi hatalara sebep olabileceğini düşünmeden bu kelimeyi sürekli kullanan çevremizde aileler var. Bunu çocuğuna yakın olma ve sevgi derecesini gösterdiğini zannederek yapmak ise ayrı bir ironi.

Ebeveynlerin birbirlerine ‘aşkım’ dedikten sonra, aynı kelimeyi çocuklarına kullandıktan sonra, çocuğun zihninde oluşturdukları karmaşayı fark edemediklerine dair birçok çocuk psikoloğunun araştırma sonuçlarını burada yerim olmadığı için paylaşamıyorum. Maalesef farkında olunmayan bu durumun sonucunda kendisine ‘aşkım’ diyen her insana koşulsuz inanma ve bağlılık gibi sorunların yanında erken ergenlik ve duygu boşluğuna düşen bireylerin temellerini attığımızı söyleyebiliriz.

Herkesin kendi çocuğuna istediği hitabı kullanma özgürlüğüne sahip olmasının yanında ‘aşkım’ kelimesinin iticilikten öte ne gibi zararlara yol açacağını öğrenmek ise artık gerçek anlamda sorumlu ve bilinçli ailelere düşüyor. Maddi ve manevi hiçbir yükten çekinmeden yetiştirdiğimiz çocukların gelişimindeki yanlışlığa bizzat ebeveynler olarak kendimizin sebep olduğunu sadece bu kısa yazıyla değil daha ayrıntılı bir araştırma ile de vâkıf olabiliriz. Âcizane araştırdım, sonuç ise şu; çocuklarımız bizim aşkımız değil, olamazlar da!