Brezilya’da Ulusal Kongre’nin alt kanadında yapılan oylamada, Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in görevden azledilme talebiyle soruşturulması kararı çıktı.
Ulusal Kongre’nin alt kanadında oy kullanan 513 milletvekilinin üçte ikisinden fazlası, Rousseff ve hükümet aleyhine oy kullanınca, bütçe yolsuzluğuyla suçlanan Rousseff için soruşturma yolu da açılmış oldu.Rousseff karşıtları 367 oya ulaşarak, Devlet Başkanı hakkında soruşturma açılmasını gerektiren 342 oyu aştı
Rousseff’in liderliğini yaptığı İşçi Partisi’nden üst düzey bir isim olan Jose Guimaraes, Fransız haber ajansı AFP’ye, “Bugün darbeciler kazandı. Bu geçici mağlubiyeti kabulleniyoruz. Ancak bugünkü oylama savaşın bittiği anlamına gelmez. Mücadelemiz sokaklarda ve Senato’da devam edecek” diye konuştu.Rousseff, soruşturma talep edenleri hükümete karşı darbe girişiminde bulunmakla suçluyordu. Kongre’nin alt kanadında oylamalar devam ederken, Rousseff, Facebook hesabı üzerinden paylaştığı mesajlarda “Sandığın iradesine saygı gösterin” mesajları paylaşmıştı.
Rousseff sonuna kadar haklı bir tepkiyi ortaya koyuyor. Çünkü tüm bu yaşananlar yargı eli ile yapılmış açık bir darbedir. Ve bugün kaybeden Brezilya, kazanan da darbeciler ve onların arkasında duran küresel güç oldu. Brezilya da devlet başkanı ve kabinesinin bu denli hedef haline gelmesinin en salt nedeni, Global ekonomide Brezilyanın dünya pazarında aktif olarak yer alması ve pastadan payına düşen dilimin gözle görülür biçimde büyümesi.
Uzun yıllar Brezilya da kalan ve o ülkenin siyasi ve sosyolojik yapısını çok iyi bilen akademisyen ve gazeteci dostum Hüsamettin Aslan’ın 30.04.2015 de kaleme aldığı Erdoğan, Dilma ve Kirchner’a justokratik darbe başlıklı yazısında bugün olacakları ve nedenlerini çok iyi analiz etmişti. O yazınının son paragrafında şunları kaydetmiş sevgili dostum Hüsamettin.” Nihayetinde Üçüzler (Brezilya-Arjantin-Türkiye (BAT) ) gelecekte hem bölgesel hem de küresel etkilerin artacağı düşünülen ülkeler arasında gösterilmekte. Her üç ülkede, hukuksal manipülasyonlar başarısız olduysa da bu üç ülkede kutuplaşma yoğunlaşıyor. Ne ilginçtir ki bu üç ülkede Siyonizm ve uzantısı olan işbirlikçi sermaye sahipleri, 2002 yılından beri muhalefette. Toplumu, medya marifetiyle manipüle ediyorlar. Velhasıl, önümüzdeki aylarda Arjantin ve Türkiye’de yapılacak seçimlere, hukuksal darbelerin nasıl yansıyacağını yakından takip etmek durumundayız. Türkiye ve Arjantin, yeni bir sınav daha verecektir. Brezilya ise 5 aylık Başkanlığına tahammül edemeyen küresel sermaye, Dilma’nın 5 yıllık başkanlığına nasıl müsaade edecek ?? Bekleyip göreceğiz” Ve beklenen oldu Brezilya da küresel kaynaklı yargı darbesi gerçekleşti.
Brezilya da yaşanan son gelişmelerin Türkiye de ki muhalif sol medya da yansıyış şekli hayli komik ve düşündürücü. 17_25 Aralık da yargı eli ile yapılan darbe girişimini görmezden gelen hatta büyük bir şevkle savunan solda bazı kalemler, Dilma Rousseff’e yargı darbesi yapılıyor diye veryansın ediyorlar. Çünkü işin ideolojik bir hassasiyeti var nede olsa. Türk Sol’unun bu iki yüzlü tavrına ne kızmalı nede hayret etmeli
Çözüm sürecini bir ihanet olarak gören, hükümet terörle pazarlık yapıyor diyen bu zihniyet, son 7 aydır yaşanan teröre sadece sessiz kalmakla yetinmiyor, bazıları da açıktan destek veriyor.
.