İnsanoğlu hayal kurduğu müddetçe yaşar.

Her hayal içimizde yanan bir meşaledir; bizi, düşlediğimiz o ideale doğru, o arzu ettiğimiz gerçeğe doğru adım adım ilerletir.

Her şey bir hayalle başlar.

Hayalini kurmadığınız, rüyalarınıza misafir etmediğiniz bir gerçeği hayatınızda görmeniz mümkün değildir.

Çünkü hayaller, gerçeğin tohumlarıdır.

Bizim de ülkemiz için bir hayalimiz var:

Kardeşliğin yegâne düstur olduğu, terörün karanlık gölgesinin kalktığı, insanların birbirine sevgi ve saygıyla yaklaştığı bir ülke...

Düşmanlığın değil dostluğun, ötekileştirmenin değil birleştirmenin, ayrılığın değil yakınlaşmanın hüküm sürdüğü bir vatan...

Sokaklarında mutlu ailelerin neşeyle yaşadığı, çocukların özgürce koşup oynadığı, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı bir ülke düşlüyoruz.

İnsanların birbirinin kuyusunu kazdığı değil, birbirine güvenle yaslandığı; nefretle değil, tebessümle baktığı bir ülke...

Adaletin terazisinin kusursuz işlediği, farklı düşüncelere sahip olsa da insanların birbirini anlayışla karşıladığı, farklılıkların ötekileştirme değil zenginlik olarak görüldüğü bir ülke...

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmadığı, insanca yaşamanın her nefes alanın hakkı sayıldığı, kimsenin kimseyi ezmediği, gücün ve güçlünün değil Hakk'ın ve haklının yanında durulduğu bir ülke...

Kaldırımlarında mendil satan, çöp toplayan, sokakta yaşamak zorunda kalan çocukların olmadığı; çocukların özgürce oynadığı, parklarda neşeyle koştuğu bir ülke...

Tedbirsizliğin pençesinde depremden, yangından, afetten insanların göz göre göre can verdiği değil; tedbirle, akılla ve bilimle afetlerin üstesinden gelinen bir ülke...

Sanatçıların asli sorunlara duyarsız kalmadığı, insanların farkındalık düzeyinin yüksek olduğu, insanını harcamayan, insanına yatırım yapan bir ülke...

İnsana, sahip olduğu makam ve mevkiye, edindiği servet, şan ve şöhrete göre değil, insan olduğu için değer verildiğinin hissedildiği bir ülke...

Nefretin değil, sevginin; hakaretin değil, saygı ve anlayışın revaçta olduğu, insanını harcamayan, insanını kazanan, vatandaşına yatırım yapan, kendi imkânlarının fevkinde fertlerden oluşan bir ülke...

Geçmişini unutmayan, şimdinin farkında, geleceğine emin adımlarla yürüyen, bütünleşmeyi ve birlikte hareket etmeyi önemseyen bir ülke...

Çatışmanın değil, bütünleşmenin; kavganın değil, birlik ve dirliğin önemsendiği bir ülke...

Tertemiz sokakları, yemyeşil ağaçları, özgürce uçan kuşları, güven içinde yaşayan hayvanları, barış, esenlik ve huzur içinde ömür süren insanları olan bir ülke...

Hayalimizdeki ülke, farklılıkların zenginlik olduğu, insan onuruna yakışan bir yaşamın herkesin hakkı sayıldığı; sevginin, saygının ve anlayışın hâkim olduğu, insanların birbirini desteklediği ve birlikte büyüdüğü bir ülke.

Bir ve birlik içinde, ilkeler çerçevesinde ideallere doğru ilerleyebilirsek özlediğimiz, hayalini kurduğumuz, düşlediğimiz ülkeye tez zamanda ulaşırız.