Gençlik daima heyecan arar, heyecan ararken, asi gelmeyi marifet ve yiğitlik sanır.
Terör örgütleri gençliğin bu zaaflarını çok iyi biliyor ve kullanıyorlar. Onun için de bin yıl önce atalarının “İslami eserlere soktukları hurafelerle gençleri aldatıyorlar. Aldattıkları gence kontrolsüz gaz veriyorlar. (Öteki adıyla motive ediyorlar.) Genç de masumu öldürmeyi ibadet veya yiğitlik sanıyor.
Kaç kişi uydurma hadisler olduğunu çocuklarına, akraba ve dostlarına anlatıyor?
İmza gününde bir genç geldi yanıma, “Sen gayretlisin ama müşrikleri öldürmeye karşısın, mücahit böyle olmaz. Allah Rasulü’nün ‘Müşrikleri öldürün’ diye hadisi var” dedi.
O kadar normal görüyordu ki öldürmeyi, ne desem duymuyordu. Ve bana İslâm ile hiç ilgisi olmayan bir din anlattı. Ona, “Madem öldürmek var İslâm’da da Hz. Muhammed (sav) savaş haricinde neden bir deist, müşrik öldürtmedi ve öldürmedi?” dedim. Bir saattir anlatmış ama ben anlamamışım kızdı ve gitti.
Demem o ki, uydurma hadis kurbanı oluyor gençler.
Bildiklerimizi anlatmadığımız sürece gençlerimiz düşman tuzağına düşecektir.
———————-
* Affı olmayanlar çirkinleşiyor. A.C.
* Hatasını görüp özür dilemeyeni affetmeyin. E.Ş.
PÜF NOKTALAR
İnsanlar, her şeyi Kur’an’da görmek istiyorlar. Diyorsunuz ki: “ALLAH kullukla ilgili konuları Kur’an ayetleriyle, insanlığı ilgilendiren tıp, sanat, ekonomi vb. gibi konuları da beyin ayetleri ile bildiriyor.”
Kur’an, kimya ya da astronomi kitabı değildir.
İslâm serbest ekonomi sistemini öngörür.
Dünyaya bakarsınız, en iyi ekonomi sistemi hangi ülkede ise onu alırsınız. Sadece haramsız iş yapma şartı var İslam’ın hepsi o kadar.
Mesela asla faiz olamayacak.
Bir öğretmen aradı beni, “Emine Hanım, sizinle aynı yaşam tarzını benimsemiyorum ama size güvenim sonsuz. Gerçekten Müslümanlar istedikleri ülkeyi modelleye bilirler mi?” dedi. “Ahlaksızlığı modellememek kaydıyla evet.” dedim.
“O zaman sorun kalmıyor ki.” dedi.
“Zaten sorunu İslam düşmanları ve ifratta olan İslâm dostları üretiyorlar.” dedim.
Öğretmen Bey o kadar şaşırdı ki, onun şaşkınlığı da beni şaşırttı. Bu şu demek: Hâlâ gerçek İslâm’ı öğrenip öğretemedik dünya ya…
———————
* Düşmanı affetsen de yaptığını unutma. E.Ş
* Gerçekten hatasından dolayı mahcup olan özür diliyorsa affet, affeden dinlenir. Çemi
LEYLA’NIN HİKÂYESİ
Leyla’yı zorla yaşlı bir adama verdiler fakat beş yıl sonra adam öldü… Bir yıl sonra Leyla’yı tekrar evlendirdiler, altı ay sonra adam ihanet etti, Leyla karşı çıkınca da feci şekilde dayak yemiş… Şiddet sık sık da devam etmiş, bu duruma dayanamayan Leyla ayrıldı. Artık, evlenmem, diyordu. Nedeni sorulduğunda, “Üçüncü kez evlenmekten çok utanıyorum. Erkek, on kez de evlenip ayrılsa, ayıplanmaz, kadına sıra gelince durum değişiyor.” dedi.
Haram işlemediği bir şeyden utanmanın dinde yeri yoktu ama kendine bunu anlatamıyordu. İki kez dul kalmıştı, gençlik hayalleri nasıl da tarumar olmuştu böyle, gizli gizli ağlıyormuş hep, açıktan ağlayabileceği bir can arkadaşı da yoktu zaten yakınında.
Leyla kırk yaşına bastığında, ona hanımı ölmüş kırk altı yaşındaki İmam Hamza tâlip oldu. Leyla derhâl reddetti ama hoca ısrara devam etti. İki yıl sürdü hocanın ısrarı… Utanacak bir şey olmadığını, Hz. Hatice’nin de üç evlilik yaptığını, Hz. Muhammed’in (sav) üçüncü eşi olduğunu anlattı hoca, sonunda Leyla ikna oldu.
Hocaya inandı, geçmişini başa kakmamak kaydıyla onunla evlendi ve çok mutlu oldular. Kısır bilinen Leyla, kırk üç yaşında anne de oldu. Hamza Hoca eşine, el bebek gül bebek baktı. Ne ki on beş yıl hocayla mutlu yaşayan Leyla’yı ölüm, geçen ay korona sebebi ile aldı. Ölmeden bir gün önce, “Şükürler olsun Allah’a, bazıları, evlenince Allah’tan kopar, ben Allah’ı da buldum. Şu dünyada on beş yıl mutlu yaşadım, bu bana dünyalık olarak yeter.” demiş Leyla ve bir gün sonra, son nefesini vermiş. Kendisine rahmet, ailesine sabrı cemil diliyorum.
——————–
* Sahabede, beş kez evlenen kadınlar bile vardı. İslâm tarihi
* Günahı işleyenden değil, günahtan uzak dur. E.Ş