İslâm’ın dokusunu bozmak için, kelimeler ustalıkla değiştiriliyor ve aslı yok ediliyor. Örnek:

* “Her şeyde bir hayır vardır” sözü, “Her şerde bir hayır vardır”a dönüştürülmüş. Hiçbir şerde hayır yoktur. Şerri hayırlı gösterme çabasıdır bu.

* “Üzümünü ye bağını sorma” sözü insanlar faizi, kumarları vs. helâl mi, haram mı diye sormasınlar diye haramcıları cesaretlendirme çabasıdır bu.

* İnşallah yerine, “umarım” getirilmiş, Müslümanlar da bu oyuna gelmişlerdir.

* İnsanlar dinine zaman ayırmıyorlar, dini bilgiden ne varsa hacıda hoca var, sözü öyle ustaca çevrilmiş ki, şeytani yol kastedildiğinde, “Ne varsa hacıda hocada var”a dönüştürülmüş, sanki toplumun en günahkârları, hacılar hocalar ve imamlardır imajı ustalıkla topluma yerleştirilmiş, kadın satanlar, dine kitaba küfreden alkolikler ve benzerleri de temiz kalpli iyi insanlar olarak beyinlere yazdırılmıştır!

* Malum insanların uydurduklarından: Karşı komşusunun evine gideni geleni araştırmış hoca. Karşı komşu da çok dürüst (!) bir hayat kadınıymış. Uydurukçu çağdaşlara göre bunların ikisi de ölüyor, mezarları kazıp bakıyorlar ki, hoca o kadının mezarında. Hocaları karalamak için akla hayâle gelmeyenler onların aklına geliyor.

Daha neler neler…

———————————————

* Allah katında değerli kullardan biri: İntikam alma gücü varken affedendir. -Hz. Muhammed (sav)

* Affettiğin kullarından biri de ben olayım Allah’ım! -Bir kulun duası

DEİZM NEDEN ŞİŞİRİLDİ?

Biz dindarlar, ateizmi kırışık buruşuk hâle getirip çöpe attıktan sonra deizmi servis yaptılar.

Aslında birbirlerinden farkları yok. İkisi de kâinatı yaratanı, düzen vereni inkâr ediyor fakat deizm kendi uydurduğu duyarsız, ayarsız hayali bir varlığa tanrı diyor.

Deizmin tanrısı Manukyan’dan beter. Tıpkı ateizm gibi, aile boyu cinsel sapıklığı normal görüyor. İsteyen annesi ile de babası ile de evlenebilir!..

Hayvanlar gibi aile mefhumları var fakat deizm bunu hoş görüyor. İşin acı yanı gençler bunu bilmiyor.

Neden?

Nedeni şu: Deizmi “Dindar nesil yetiştireceğiz” diyene inat, çok daha fazla süslediler. Ne olduğu bildirilmeden sunuldu gençliğe…

Onlar hayvanca olan inanışlarını altın tepside sundular, biz insani medeniyet olan İslâm gibi pırlantayı, inançların en medenisi olan İslâm inancını adeta çöp torbasında sunduk.

İslâm’ın yakasından asılan yüzlerce hurafelerle beraber sunduk üstelik.

Deizm ilerliyor mu?

Hayır, deizm ilerlemiyor, kırk yıl önceyi çok iyi hatırlıyorum. Dindarların bile çoğu gizli deist idiler. Benim baktığım yerden bakılınca, bilâkis geriliyor deizm fakat reklamı çok yapıldığı için göz boyama sanatı icra ediliyor.

“Deizm yani dinsizlik artıyor” ifadeleri abartılı yapılıyor, şişirme yapılıyor hepsi bu… Ben elli yıl önceyi de çok iyi biliyorum. O dönemlerde, hiçbir gençten Allah lafzını duymazdım. Bir gencin elinde kitap görmedim.

Burada bile sahtekârlık yapıyorlar. Halk anlamasın, gençler de vicdanen rahatsız olmasınlar diye; dinsiz, demiyorlar, dinsiz kelimesinin Fransızcası olan deist kelimesini kullanıyorlar. Bazıları sırf bu aldatmaca yüzünden “Ben deistim.” derken, sanki “Ben kralım” der gibi söylüyor, kendini neler neler sanıyor, gübre eşeleyen karga misali…

Çünkü deizmin ne kadar rezil bir akım olduğunu bilmiyor; deizmin ensest yaşama izin verdiğini, sefil bir hayat olduğunu ve hayvanlıktan aşağı bir durum olduğunu bilmiyor gençlerin çoğu…

Mehmet Akif Altunışık, dergipark.org.tr’de yayınladığı bir makalesinde deizmin ilk başta kurumsal Hıristiyanlığa ciddi bir eleştiri olarak ortaya çıktığını söylüyor.

Hıristiyanlığa karşı ortaya çıkan eleştiri, İslâm’a karşı da kullanılıyor. İkisi birbirinden çok farklı iken üstelik. Birinde Allah, Allah ama Hıristiyanlıkta Allah, Hz. İsa’dır (as). Zıtlık zaten temelde başlamış.

Hem “Allah yok” derler, ( hâşâ) hem de yok dedikleri Allah’a savaş açarlar. Neden?  Nedeni şu: Dinsizliği kendi inançlarına alet ettiler ve ateizmi de deizmi de ideoloji haline getirdiler.

Az kaldı, deizmi de yerle bir edeceğiz inşallah… Ne zaman? Psikolojik savaşların kime, nelerle, nasıl yapıldığını anladığımız zaman…

———————————

* Kızını dövmeyen dizini döver. -Bu ucube söz atasözü değildir.

* Demir kapı ağaç kapıya muhtaç olur. -Atasözü

AŞIDA NELER OLACAK

Yazın bir köşeye, eğer Çin’den veya başka yerden aşı gelirse… Vatandaşlarımız da o aşıyı vururlarsa… İnsanlar ölsün de RTE değer kaybetsin diye, maske takılmasın diye uğraşanlar, bakın bu kez neler yapacaklar:

* “Bir kadın düşük yapsa, aşı oldu çocuğunu kaybetti.” diyecekler.

* “Biri felç geçirse, işte aşı vuruldu o yüzden felç geçirdi.” diyecekler…

* Ya ölüm olursa, bu fitneciler için bulunmaz bir nimet olur, hemen onu da yapıştırırlar, “Aşı öldürüyor, sakın aşı olmayın” diyecekler…

Hayatı boyu entrika üzerine yaşamış olan insanlar her konumdan nemalanacaklardır.

Onlar değil miydi, İstanbul Havalimanı için akla gelmedik engelleme çalışmaları yapan, yok hava alanının altı oyukmuş, bir kadının malına el koymuşlar ve bunun gibi neler…

Bu kara zihniyeti hatırlayalım, ilk Boğaz Köprüsü yapılmasın diye ne çok eylem yapmışlardı.

Muhalefet olsun, diye hastanelere karşı çıkıldı…

Canavarlar topluluğu gibi hep toplu halde saldırdılar, şükürler olsun ki saldırılan güçlüydü, yılmadı…

————————————-

* Çocuğunla haftada kaç saat ilgileniyorsun…

* Yabancıları kırmamaya önem verdiğimiz gibi, eşimize de o hassasiyeti gösteriyor muyuz?