Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri, Asr Sure-i Şerifi’nde geçen; “Zamana yemin olsun ki insan hüsrandadır” ayet-i kerimesini tefekkür ediyordu. Bir gün yine pazaryerinden geçtiği sırada bir yandan bu ayet-i kerimeyi tefekkür ederken buz satan bir adamın sürekli, “Buz var, buz alın” diye bağırdığına gelenin geçenin koluna yapışıp “Buz alsana” dediğine şahit oldu.
Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri, satıcıya “Neden bu kadar ısrar ediyorsun ki, zorla satılır mı?” deyince satıcı, “Buzlar eriyor, çabuk satmam lazım.” cevabını verdi.
Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri, bu cevabı duyunca o anda olduğu yere düşüp bayılır.
Ayıldığında yanındakiler ne olduğunu sorunca: “O adamın buzlarında kendi ömrümü gördüm. Neden zamana yemin edildiğini ve neden insanın zararda olduğunu şimdi daha iyi anladım. Sıcak, adamın maddi sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Ömrümüz buz misali eriyip gidiyor. Sattık, sattık. Satamazsak eriyor…”
Rahmetli Ömer Efendi, 1989 yılında bu menkıbeyi anlattığında “Zamanınızı israf etmeyin, ömrünüzün uzunluğu da kısalığı da sizin elinizde, güneşin altındaki buzun eriyip gittiği gibi ömrümüz de öyle eriyor.” demişti.
“Ben de varım, ben de düşünüyorum, benim de söyleyeceklerim var.” diye bağıran nefsin, sırf soru sormak için numara yaptığı zamanlarda ben de o numarayla şöyle sormuştum: İnsanın ömrü uzar mı hocam, belli değil mi alacağımız nefes?” (Güya akıllıyım!)
“Uzar tabii” dedikten sonra şöyle devam etmişti: “Sen de 15 yaşındasın İbrahim de. İbrahim hafız sen değilsin. İbrahim, adının sahibi İbrahim aleyhisselam sünnetiyle ikinci dil öğrenmiş İngilizce biliyor; sen Türkçe’yi tam bilmiyorsun. İbrahim iki şehir gördü, sen Eyüp Sultan’dan dışarıya çıkamadın. İbrahim’in okuduğu kitapları arabaya yüklesen yokuşu çıkamaz, senin okuduklarını iki güvercin taşır. Bak İbrahim’in ömrüne bir sürü Erem sığdırmış, sen daha bir tane bile Erem etmiyorsun. Şimdi hanginizin ömrü daha uzun?”
Allah kabul etsin İbrahim, 1999 senesinde Kur’an-ı Kerim öğretmek için gittiği Afrika’da (inşallah) şehit oldu.
Dün biz gazetede haberlerin arasında boğuşup önemli adam numaraları yaparken, Rahmetli İbrahim’in abisi Selim ağabey telefonla aradı ve babaları Nusret Amca’nın çok hasta olduğunu söyledi. Yanındaysa konuşayım dedim selamlaştık ve bana dedi ki: “Benim buzlar eridi deli oğlan, seninkiler ne âlemde?”
Buzlar eriyor, Allah’a sattık sattık; çünkü Allah’tan başka bütün alıcıların bu dünyada ödedikleri az bedellerin hepsi burada kalacak ve ahirete zarar ziyanla gideceğiz…
Buz eriyor!..