Avrupa, bir kez daha belirsizliğin eşiğinde. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın muhtemel dönüşü, kıtayı daha önce hiç olmadığı kadar tedirgin ediyor. Güçlü liderlerin yokluğu ve artan bölünmeler, Avrupa'nın uyumunu tehlikeye atıyor. Rusya-Ukrayna Savaşı ve Trump'ın olası dönüşü, Avrupa'nın savunma kapasitesini ve geleceğini sorgulatıyor.
Trump'ın Dönüşü Avrupa'yı Nasıl Etkiler?
Trump'ın yeniden seçilmesi halinde, ABD'nin Avrupa'dan ziyade Asya-Pasifik'e odaklanması ve NATO'ya olan desteğini azaltması bekleniyor. Bu durum, Avrupa'nın savunma şemsiyesini zayıflatacak ve AB'yi zor durumda bırakacaktır. Trump'ın Ukrayna'ya yönelik tutumu da endişe verici. Ukrayna'ya yardım eden Avrupa ülkeleri ile Trump arasında bir çatışma riski ortaya çıkabilir.
Avrupa Kendi Kaderini Belirleyebilir mi?
Avrupa'nın, ABD'ye bağımlı kalmadan kendi savunmasını oluşturabilmesi gerekiyor. Merkel'in de dediği gibi, Avrupalılar kaderlerine sahip çıkmalıdır. Ukrayna ihtilafı, Avrupa'nın proaktif bir savunma politikası geliştirmesini gerekli kılıyor. Trump'ın olası dönüşünden önce, Avrupa'nın bağımsız bir savunma planı hazırlaması hayati önem taşıyor.
Avrupa'nın Liderlik Sorunu
Ancak Avrupa'nın şu anki durumu, bu tür bir planı uygulamaya koymak için ideal değil. Güçlü liderlerin eksikliği ve artan bölünmeler, Avrupa'nın hızlı ve stratejik kararlar vermesini engelliyor. Kıtanın, önündeki belirsizlikleri aşmak için sorumluluk alması ve birlik olması gerekiyor.
Avrupa, ABD'nin savunma şemsiyesi olmadan da ayakta kalabilir, ancak bunun için güçlü bir liderliğe ve ortak bir vizyona ihtiyaç var. Trump'ın dönüşü, Avrupa'nın bu konudaki acil ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor. Avrupa, kendi kaderini tayin etmek için gecikmeden harekete geçmelidir.