Yazının sonunda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim: Eski Türkiye’deki ABD hegemonyasını perdeliyor! ABD’nin Türkiye’de oluşturduğu ve ülkeyi onlar vasıtasıyla yönettiği heyeti perdeliyor! Bu heyete isterseniz üst yapı deyin, isterseniz üst akılın Türkiye’deki temsilcileri deyin, fark etmiyor, aynı şeye işaret etmiş oluyorsunuz!
Eline kalem alan herkesin neredeyse kahir ekseriyetinin sağına soluna bakmadan askeri vesayet sözünü bir biçimde kullandığına, o deyimin o cümle içinde yerinin olup olmadığına bakmadan, hatta ele aldığı meseleyi izah edip etmediğine bakmadan bu sözü kullandığına şahit olmak insana “Bayram değil seyran değil” atalar sözünü hatırlatıyor!
Bilmem hatırlayanınız var mı askeri vesayet deyiminin ele alınan meseleyi izah etmede bir araç kullanılmaya ne zaman başlandığını? Hemen bazı şeyleri hatırlatayım isterseniz: Bu deyim asla ve kat’a askeri vesayetin kendini çok yoğun hissettirdiği dönemlerde kullanılmadı! Bırakın vesayetin çok yoğun hissedildiği dönemleri, vesayetin bir başka kuruma, mesela yargıya devredildiği, mesela TÜSİAD’a devredildiği dönemlerde bile bu deyim asla kullanılmadı! Ne 27 Mayıs’tan sonra, ne 12 Mart’tan sonra ne 12 Eylül’den sonra ne 28 Şubat’tan sonra hatta ne de 28 Nisan’dan sonra kullanıldı bu deyim!
Bu deyimin sıklıkla kullanılmaya başlamasının miladı TSK’nın yerli ve milli bir yapıya bürünmeye doğru evrilmesidir. Hatta TSK içinde başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere yerli ve milli unsurların ağırlığının hissedilmeye başlamasıyla birlikte bu deyimin Türkiye’nin açmazlarını izah ederken kullanılmaya başladığını söyleyebiliriz. 27 Mayıs darbesinden sonra yerli ve milli ilk Genelkurmay Başkanı, değişen bu yapıdan dolayı olmadık kişiler tarafından hedef tahtasına oturtulmuş ve TSK ağırlıklı bir illegal yapının bir numarası olarak saldırıya uğramıştır!
TSK’nın yerli ve milli bir yapıdan arındırılma çalışmaları 27 Mayıs darbesi öncesinden bizzat ABD tarafından NATO kullanılarak başlatılmıştır. Darbe öncesinden NATO’nun TSK içinde yapılmasını istediği birtakım değişikliklere direnme ihtimali görülen 7 bin 200 yerli ve milli ordu personeli darbeden hemen sonra Ağustos ayında TSK’dan ihraç edilmiştir! ABD-NATO’nun TSK içindeki yerli ve milli unsurlardan rahatsızlığı her daim sürdüğü için 1 Haziran 1977 tarihinde de 4 bin 800 TSK mensubu ordudan ihraç edilmiş ve Ege Ordu Komutanı olarak emekli olması beklenen Kenan Evren’in Genelkurmay Başkanlığı’nın önü açılmıştır! Kenan Evren de kendisine çıkartılan sefer görev emri gereği 12 Eylül’de darbe yapmış, darbe sonrasında Türkiye’yi ABD’nin istediği kıvama getirmiştir!
28 Şubat ve 28 Nisan garabetlerini herhalde hatırlıyorsunuzdur! İşte tüm bu dönemlerde akla gelmeyen askeri vesayet deyimi ne hikmetse birden arz-ı endam ediverdi! Medyada bu sözün bir şeyleri perdelemek üzere icat edildiğinin bilmem farkında mısınız? Bu sözü kullananların hepsinin bir şeyleri perdelemek üzere bilinçli kullandığını söylemiyorum! Sadece perdelemeye alet olduklarını söylemeye çalışıyorum! Mesela bu söz aynı zamanda TÜSİAD’ın gazete reklamlarıyla Ecevit hükümetini düşürdüğünü de perdeliyor!..