Seçimlere az bir süre kala Tvnet seçim otobüsü ile Anadolu’yu il il gezmeye devam ediyoruz. Kırşehir, Nevşehir, Yozgat, Çorum, Tokat’tan sonra Giresun, Trabzon ve Erzurum’a da geldik. Bu satırları Erzurum Üniversitesi Konuk Evi’nden yazıyorum. Nasipse yarın (Salı günü) Ağrı’ya geçeceğiz. Sonrasında ise hedefte Van ve Diyarbakır var.
Gördüğüm kadarıyla 7 Haziran seçimleri Anadolu’nun kafasını fena halde karıştırmış. Bir yandan istikrar sürsün isteniyor, diğer yandan ise muhalefetin vaatleri hayata geçsin isteniyor. Muhalefetin emekliler ve asgari ücretle ilgili vaatleri halkın ilgisini cezp etmiş ancak muhalefetin bunu veremeyeceğini de çok iyi biliyorlar. Yine bunu verse verse Ak Parti verir düşüncesi hâkim herkeste. Hükümetten emekli maaşlarında ve asgari ücrette en azından kısmi iyileştirmeler bekliyorlar.
Refah Partisi’nin 1994’deki efsanevi belediyecilik anlayışının devamı olarak AK Parti belediyeleri şehirleri ayağa kaldırmış. İç Anadolu’dan Karadeniz’e kadar şehirler, 90’ların köhne görüntüsünden çıkıp yepyeni bir çehreye bürünmüş. 13 yıllık AK Parti hükümeti ile de Anadolu, yolları, köprüleri, tünelleri, hastaneleri, okulları ile adeta yeni baştan imar edilmiş.
Anadolu’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duyulan sevginin haddi hesabı yok. Neredeyse tüm evlerin camlarında, balkonlarında halen daha Erdoğan’ın posterleri asılı. AK Parti deyince, hükümet deyince, seçim deyince akla hemen Erdoğan geliyor. Erdoğan, sökülmez bir mühür vurmuş Anadolu’nun bağrına. Silinmez bir iz bırakmış insanlarda…
AK Parti istisnasız Anadolu’nun tek hâkim partisi. Teşkilatlar var güçleri ile alanda çalışıyor. Milletvekilleri yoğun bir tempoda illerinde çalışıyor. Listelerin yenilenmesi, yeni isimlerin aday gösterilmesi ekstra bir motivasyon kaynağı oluşturmuş. Üç dönem kuralı Anadolu’yu rahatlatmış. Yıllar boyuna milletvekili seçilip Ankara’ya giden vekiller, bir müddet sonra illerinin tek kralı gibi davranmaya başlamış. Vekillik alışkanlık yapınca çalışma ihtiyacı da duymayan vekiller, o illerin sırtında kambur olmuş. Ancak AK Parti’nin üç dönem kuralı ile o kral vekiller gitmiş yerine yeni yüzler, yeni isimler, yeni bir heyecan gelmiş. Bunun farkını gittiğim her ilde hissettim.
Anadolu’da en çok şikâyet aldığım konu ise; dullara ödenen aylıklardı. Eşini kaybetmiş amcalar, dulların aylık almalarından dolayı evlenmek istemediğini, o sebepten dolayı da erkeklerin evlenemediğinden şikâyetçi idi. “Tayyip yaktı bizi” diye söze giren amcalar;“onun yüzünden yıllardır bekâr geziyorum. Dullara maaş bağladı, bizim yüzümüze bakan yok şimdi” diye dert yanıyorlar. Konu netameli, ancak Anadolu’da gözle görülür bir sosyal rahatsızlık halini almış.Bu mevzuu sosyolojik yönden inceleyip bir an evvel çözüm yolları aramak gerekiyor.
Anadolu’daki Diriliş Postası okurları için küçük bir not: “Gazeteyi şehrimizde bulamıyoruz” yakınmalarına inat, Kırşehir’de Nevşehir’de, Yozgat’ta, Giresun’da, Trabzon’da ve Erzurum’da birkaç bayi gezmek suretiyle Diriliş Postası’nı rahatlıkla buldum. Lütfen bu konuda biraz daha duyarlı olalım, bir bayiye sorup es etmeyelim, özellikle gazeteliğin en altına bakmayı ihmal etmeyelim. Genelde gazetemizi oraya koyuyorlar…