Oscar ödüllerinin dağıtıldığı günlerde sesi en kısık çıkan ve neredeyse aday gösterildiği hiçbir ödül için favori olarak dillendirilmeyen bir film vardı: Brooklyn.

Tabii bunda filmin kendi içinde de iddialı şeyler söylemiyor oluşu oldukça etkili. Filmin hikayesine baktığımızda da çok fazla çatışma oluşturacak unsurlara rastlayamıyoruz zaten.

Eilis Lacey İrlanda’da yokluk içinde yaşayan bir kızdır. Patroniçesinden sürekli azar işittiği bir işte annesinin yüzü suyu hürmetine çalışan Eilis’e kasabasındaki papaz yardımcı olur ve genç kadın Amerika’ya doğru bir yolculuğa çıkar.

Amerika söz konusu olduğunda her zamanki gibi bir ‘rüya’ devreye girmektedir. Eilis için Amerika daha modern, para kazanılan, kısacası İrlanda’da yaşadığı dertlerinin ve sıkıntıların son bulacağı bir mekan hüviyetindedir.

Tabii ki onun yolculuğu ilk başlarda bir bilinmeyene doğrudur. Ve insan bilmediği şeyden korkar her zaman. Eilis bu korkusunu uzun süre üzerinden atamaz. Tabii bu korkuyu atmanın en iyi yolu aşık olmaktır. Fakat vatanının hasreti birkaç ay sonra iyice içini kaplar ve bu sırada annesinden gelen bir haber ile İrlanda’ya birkaç haftalığına dönmeye karar verir. Amerikan rüyası İrlanda’daki geçmişi yüzünden bozulan Eilis, iki ülke ve üzerinde yaşadığı hayatlardan birini seçmek zorunda kalır.

Filmin yönetmenliğini John Crowley üstlenirken senaryosunda Nick Hornby imzası var. Filmin uyarlandığı kitabın yazarı ise Colm Toibin.

Filmin hikayesine dönüp baktığımda böyle bir hikayeyi film olarak izlemek yerine kitaptan okumak daha zevkli olurdu diye düşünüyorum.

Filmin başrolündeki Saoirse Ronan iyi bir oyuncu olmasına rağmen filmin zayıflığı yüzünden bu oyunculuğunu sergileyecek ortam bulamıyor diyebiliriz. Gerçi filmin büyük laflar etmek gibi bir derdi de yok zaten. Bazılarımıza göre böyle filmlerin daha zevkli olduğunu biliyorum. Bu tarz filmlerde insanların hayatına konuk olup hızlı veya yavaş bir şekilde o hayata şahit oluyorsunuz. Bu şahitlik çoğu zaman bana zevk veriyor. İddialı sözler söyleme derdinde olmayan filmler bize duygularını daha iyi aktarıyor çünkü. Sinemada izlemek için ne kadar tercih edilir bilmiyorum ama yavaş ve sessiz sedasız bir film izlemek isteyenler için ideal bir film Brooklyn.