Ey solcular, ulusalcılar, cemaatlar, tarikatlar, aşiretler, kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, AK Parti, MHP, CHP, BBP, SP, vs. bütün siyasi partiler, işçi, memur sendikaları, öyle bildiğiniz gibi değil, OHAL’i kıyısından köşesinden eleştirelim, vay şu şöyle olmuş deme zamanı değil, bir kripto provakatör şortlu kadına depik attı diye dalaşmanın, bir cenazeyi kullanıp karşılıklı gövde gösterisi yapmanın zamanı değil böyle bir lüksümüz yok.

CHP’ye, Türk soluna, ulusalcı laik kesime, şu geçmekte olduğumuz Türkiye’yi işgal amaçlı darbe girişimi süreçte çok iş düşmektedir.

Bakın,  ‘’İngilizler iki buçuk aydır Güneydoğu’daki bütün aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle Hakkari, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlere…

Bunlarla pazarlıklar yapıyorlar. Toprak ağası olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediler. Aşiretlerin bütün kredi borçları ödendi. İngiltere ödedi bunları. Konsolosun aşiretler içinde ne işi var?

PKK yol kontrolü yaparken bunların araçlarını ‘buyurun’ diyor bırakıyor, diğer araçlara kimlik kontrolü yapılıyor. Neden?”

Bu vatanın evladı olan herkes, her kesim, sıkılmış bir çelikten yumruk gibi birlik ve beraberlik içinde olmalı asla provakasyonlara gelmemelidir.

Deniliyor ki, ‘’İngiltere’nin yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan Daily Express’te bir yazı yayınlandı. Diyor ki, ‘Türkiye’de ikinci kaos ortamı geliyor. Bizim Kıbrıs’ta üssümüzdeki 10 bin deniz piyademiz, Türkiye’de bulunan 50 bin İngiliz’in can güvenliği için Türkiye’ye girecek, Türkiye’de güvenli bölgeler oluşturacağız. Vatandaşlarımızı hava yoluyla tahliye edeceğiz.’’ Şeklinde dış basında yazılar analizler yayımlanıyor.

Diyeceğim o ki, Türk’ü, Kürd’ü, Çerkes’i, vs. bütün kavmi ve etnik temeliyle oluşan Ey aziz Türk Milleti, lütfen dikkatle, titizlikle, hassasiyetle, ihtimamla olayları takibe ve hangi ideolojik görüşten olursak olalım, hangi mezhep ve meşrebe mensup olursak olalım, hangi cemaat ve tarikat içinde bulunuyorsak bulunalım, bunların hiç biri vatandan önemli olmadığı bilinciyle birlik ve beraberlik içinde olmamızın varlık nedenimiz olduğunu unutmayalım.

Bütün dünyada ve bölgemizde yaşananlardan anlaşılan o ki, 2017-2018 Türkiye’miz için zorlu geçecektir.

Bu 15 Temmuz bir Türkiye işgal planının bir ilk aşamasıydı.

Bunun ardından olabilecek, yapılacak provokasyonlarla sahneye konulacak olayları çok iyi görmemiz ve karşısında hep birlikte dik durmamız bir vatan borcudur. Bir varoluş borcudur vesselam….