“Allah için” deyince akan sular durur/durmalıdır.
Toplumun her kesimine düşen görevler vardır. Yukarıdanaşağıya.
Ama şu anda en çok yukarıya düşüyor. Zira aile müessesesiçatırdıyor. Acilen tedbirler alınmalı, yanlış çıkarılan kanunlar bertarafedilmeli. Yoksa bu felaket kendi nesillerini de berbâd edecek.
Evet, Allah için aileyi kurtaralım. Ne olmuş mu ona?Neler olmamış ki?
Feryâd ediyoruz âdetâ!
Şimdi gidiş nereye? Mazbut ailelerin çocukları da gidiyortehlikeye. Hani eski bazı seçkin ailelerin çocuk veya torunlarına bakıncahayret ettiğimiz gibi. Allah cc korusun! Peygamberlerin duasını hatırlayalım bukonuda. Hayırlı nesiller için…
Bir toplumda hem temel, hem direk, hem çatıdır aile. Birbina ise bunlarla ortaya çıkar. Toplumun binası da şüphesiz ki ailedir. Aileolmadan millet olamaz. Yok olur gider. Hiçbir değeri kalmaz. Ailenin verdiğinihiçbir kurum asla veremez.
Müslüman milletimiz bu yönden çok şanslı idi. Ta ötedenberi gelen aile töresi İslâm ile yeniden hayat bulmuş ve o hayatiyetini asırlarboyu devam ettirmiştir. Batı o kadar uğraşmasına rağmen ondaki bu mukavemetikıramamış ve ufak tefek yaralarla atlatılmaya çalışılmıştır. Hatta yeniden eskigücüne kavuşma çabalarıyla bir hayli de başarı sağlanmıştır.
Ancak son yıllardaki aykırı uygulamalar bunları damahvederek çok büyük yaralar açmaya başlamıştır. Ailenin çatısı alev almışaşağıya doğru hızla inmektedir. Bina yanmaya ve yok olmaya doğru gitmektedir.Hal bu iken yetkililerimiz neden susuyor acaba?
Ailenin en temel dinamizmi ise edep ve hayâdır. Edep ve hayâkonusu o kadar önemlidir ki o biterse aile biter. Eğer bir aile fertleri evdegiydikleri giysi ile dışarı çıkabiliyorsa işte edep ve hayâ da bitmiş demektir.Çünkü kadın ve erkek ayrı fıtrat üzere yaratılmış, ancak, birbirlerine karşımahremiyetleri Allah’ın koyduğu ölçülerle belirlenmiştir. Sahih nikâh ile yuvakurup aile bağıyla bağlananların birbirlerine helal olan yönleri vardır ve buasla yabancılar için geçerli değildir. Giyim de bunlardan en başta gelenidir.İşte bu hayâdır ve korunması gerekir.
Bu önemli şey önce tesettürle başlar. O ise gerisinitamamlar. O olmadan diğerleri mümkün olmaz. Mesela Rabbimiz “harama bakmayın”derken, aslında “tesettürlü olun” emrini de hatırlatıyor. Kadın ve erkek öncekendine emredilen tesettüre riayet edecek. Yoksa bakış, yaklaşma, konuşma ve devamı gelecektir ki öyle deoluyor. Ne yazık ki günümüzde ‘gönüllü’ olduktan ve belli bir yaşa geldiktensonra zina suç sayılmıyor. Nikâhsız bir hayat suç kabul edilmiyor ve maalesefteşvik ediliyor. Bu şeytanın işinden başka ne olabilir ki?
Okulların önüne bakar mısınız? Yürekler sızlıyor vebunlar nasıl aile yuvası kuracak, nasıl anne baba olacak deniyor. Bunu göreniman sahipleridir. Diğerleri ise bundan haz alır.
Şu aileyi yok eden sözleşme ve yasa daha ne kadarduracak? Bunu gerçek savunanlar kimler acaba? Neden bakılmıyor bu konuya? Yazıkdeğil mi nesillerimize?
Oturup düşünelim. Yarın dizlerimize vurunupağlaştığımızda çok geç olur. Bugün gayret edip çaresine bakalım. Nesiller veaileler nereye gidiyor düşünelim! Niye çok boşanma var? Niye çocuk sayısıazalıyor? Kadın önce anne değil mi?
Batı kendine benzetmeye çalışıyor. Kreşler, huzur evleri(!) vs. Hiç de öyle buralar huzur yuvaları değil! Her kadın çalışacak, çocukazalacak, ahlak mahvolacak, anne babalar dışarı konacak, aile yok olacak. Evdekim söz sahibi belli olmayacak! İkilem, tartışma, kavga ve sadece kadınınbeyanıyla dışarı atma. Sonra da yuvanın devamı öyle mi?
Âh, yazık oluyor memleketimize, nesillerimize.
Ne olur, “Allah için” kurtaralım bu yangından aileyi…
Yetkililere yeniden duyuruyor ve ısrarla hatırlatıyoruz:
Ne olur gözlerinizi kapatmayın!
“Allah için!”