Dünyanın gündemine oturan koronavirüsü, etkisi, tehlikesi ve çözüme dair konuları ile birinci gündem maddemiz konumunda şu an.

Başlangıçta çok da ciddi alınmayan koronavirüsü, bugün ülkelerin birinci dereceden gündem maddesi haline geldi.

Algısı ve korkusunun etkisini çoktan geçtiğini söyleyebiliriz.

Bu genelde böyledir: Bir şeyin algısı, o şeyin etkisinin üzerinde olur.

Bilhassa insanları korkuya sevk eden, tedirgin eden hadiseler abartılarak yansıtılır ve kitleler algılarla yönetilmeye çalışılır.

Korona virüsünün saldığı korku ve insanlardaki algısı da böyle oldu ve etkisini çok fazla geçti.

Bütün dünya koronayla yatıp, koronayla kalkıyor.

Bakalım daha ne kadar gündemimizin birinci sırasında yer alacak.

Yaklaşık üç ay önce Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan virüs yavaş yavaş tüm dünyayı etkisi altına almıştı.

Çin’in Wuhan şehri bir hayalet şehir durumuna gelmişti.

Çin başta olmak üzere, Korona virüsünün girdiği diğer ülkelerde ekonomiler ve sosyal yaşam bundan ciddi oranda etkilendi.

Koronadan kaynaklı ölüm sayıları artış gösterdi.

Bütün bunlara rağmen sonuca baktığımızda, örneğin son iki ayda soğuk algınlığından ölen insan sayısı koronadan ölen insanların sayısından katbekat daha fazla.

Elbette hafife alalım demiyorum; lakin algısının ve korkusunun çok abartıldığını düşünüyorum.

Koronadan kaynaklı ölüm sayısı Çin’de ciddi oranda azalırken, Avrupa’nın neredeyse tamamında etkisini iyice hissettirdi.

İtalya’nın kuzeyinde uygulanmaya başlayan karantina tüm ülkede uygulanmaya başlandı.

Avusturya’da kapalı ortamlarda 100 ve üzeri katılımcılı toplantıların yapılmayacağını duyurdu.

Almanya başbakanı Merkel ülke nüfusunun % 70’inin bu virüse yakalanacağını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Türkiye’de koronavirüsü olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

Yavaş yavaş gündemimize giren, ara ara ülke yetkililerinin virüs için aşı bulundu, bulunacak, az kaldı ifadeleri gündeme gelen, bugün tüm dünyaya korku salan koronavirüsü saldığı bu tedirginliği devam ettirecek mi bakıp göreceğiz.

Ama şu kadarını söyleyelim; algının bu şekilde katlanarak devam etmesi dünya ekonomisini ve sosyal yaşamı çok daha fazla etkileyecektir.

Doksan gün önce gündemimize giren virüs hastalığa yakalananlar ve ölüm oranları olarak Çin’de ciddi düşüş içerisinde iken tedirginliğin fazla olduğu ülkelerde ne kadar devam edecek göreceğiz.

Bakalım dünyayı bu derece tedirgin eden korona, bir iki ay sonra aynı etki, aynı korku ve aynı algıyla gündemimizde kalmayı başaracak mı?