Son günlerde bazı medya organlarının köşe yazarları Cinsel Sağlık Enstitüsü’nün yapmış olduğu bir araştırmanın sonuçlarını paylaşarak kendilerince dâhiyane çıkarımlarda bulunmanın sevincini yaşıyorlar.

Türkiye’de evli çiftlerin birbirlerini aldatma oranlarını iştahla paylaşan bu yazarların sevinçlerini katmerlendiren durum ise 2000’li yıllarda eşlerin birbirlerini aldatma oranları düşük iken bu oranların günümüzde yükselmiş olması. Cinsel Sağlık Enstitüsü’nün araştırma yaptığı iller neresidir ve bu illerin hangi mahalleridir? Türkiye’yi genel olarak örneklemede sağlıklı bir araştırma olmuş mudur? Bunu bilemiyoruz. Ama bu araştırma sonuçları üzerinden Hürriyet Gazetesi’nin tecrübeli yazarı E. Öztürk’ün bulunduğu çıkarıma bir bakalım: 

–

 AK Parti 15 yıldır iktidarda.

–

 Her mahalleye neredeyse üç cami düşer hale geldi.

–

 Kur’an kursları patladı.

– Okullar hızla imam hatipleştiriliyor.

– Televizyonlarda magazin programları tesettüre büründürüldü..

Sonuç ortada…

Son 5 yıldır ısrarla yazıyorum.

Türkiye’de muhafazakârlığın geleceği yok…

Diyelim ki bu enstitünün yaptığı araştırma gerçekleri yansıtıyor. AK Parti kaç yıldır iktidarda? 15 yıldır. Türkiye’de birbirini aldattığı varsayılan eşler kaç yaşlarındadır? Tahmini en düşük 25. Bu bireylerin yetişmesi çağında Özkök’ün yukarıda yazdığı gibi Kur’an kursları patlamış mıdır? Her mahallede üç cami açılmış mıdır? İmam Hatipler açık mıdır? Televizyonlarda magazin programlarında tesettüre bürünme görüntüleri mevcut mudur? AK Parti 15 yıldır iktidarda olsa da bunların hiçbirinin ilk beş yılda gerçekleşmediğini E. Özkök bilmiyor mu? Bilmez olur mu? Yani bu araştırma sonuçlarını ortaya koyan bireylerin yetiştiği ve karakter temellerinin atıldığı dönemle AK Parti iktidarının yönetimde olduğu dönenim pek alakası yoktur desek yanlış olmaz. 

‘Sonuç ortadır’ diye ‘Türkiye’de muhafazakârlığın geleceği yoktur’ çıkarımı,” Ey Hükümet! Siz yukarıda saydığım adımlardan vazgeçin, bakın bir işe yaramıyor” düşüncesinin açığa çıkmış halidir. Burada göz ardı edilen bir durum ise istenilen bir neslin yetişmesi için 15 yıldan daha uzun bir sürenin gerektiğidir. AK Parti’nin istediği nesilde Cinsel Sağlık Enstitüsü’nün yaptığı ve sonuçlarını doğru olarak kabul ettiğimiz araştırmanın verilerini aşağıya düşüren nesildir. O nesillerin yetişmesine yönelik çalışmalar ise yeni başlamıştır…