DEAŞ ile mücadelede Suriye ayağı bitti diye ilan etmek üzere olan ABD, Suriye’den çekilmeyi ortaya attı. Çekilme olacağına ilk günden beri inanmayanlardan biri benim. Muhtemelen dünyada benim gibi düşünen milyonlarca insan var.

Geçtiğimiz hafta İran lideri Ali Hamaney’in Yüksek Askeri Danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, ABD’nin terör örgütü DEAŞ militanlarını Afganistan’a naklettiğine ilişkin ellerinde “kesin istihbarat” olduğunu söyledi.

Safevi, Tahran Üniversitesi’nde İran devriminin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ABD’nin DEAŞ militanlarını Afganistan’a taşıdığını iddia etti. Terör örgütü DEAŞ’ın ABD, İngiltere, İsrail ve bazı Arap ülkeleri tarafından desteklendiğini de ifade eden Safevi, “Amerikalılar, Siyonistler ve bazı Arap ülkelerinin komploları sonucu yüz binden fazla DEAŞ’lı Suriye ve Irak’ın başına bela edildi. Bundan sonra da ‘Horasan Halifeliği’ kurmak iddiasıyla teröristleri İran’a göndermek istediler ve bu doğrultuda bir emir atadılar.” dedi. Afganistan’da son bir ayda Taliban ve DEAŞ saldırılarında çoğunluğu sivil yüzlerce kişi hayatını kaybetti ki bu iddiaları güçlendirecek cinsten söylemlerdi bunlar. Afganistan, Taliban’la DEAŞ arasındaki çatışmalara da sahne oluyor ki, gelecek günlerde bu konuda daha fazla çatışma haberi alacak gibiyiz.

Bu arada Safevi’nin iddialarını güçlendirecek bir haber de İran da Devrim muhafızlarına yönelik gerçekleştirilen bir saldırı neticesinde gelmiş oldu. ABD’nin Suriye’den çekileceğini ifade ederken, bir yandan Irak’ta asker toplaması, bir yandan da DEAŞ militanlarını Afganistan’a taşıması önümüzdeki sürecin daha zor geçeceğini gösteriyor. Bu süreçte ABD kuvvetlerine yönelik Irak içinde saldırıların artma ihtimali de ortaya çıkacaktır. Kaldı ki Irak içindeki ABD muhalifi Şii güçlerin İran’a yönelik bir operasyona göz yummayacağı da okunabilir. Irak içinde bulunan hükümet kontrolü dışındaki Şii güçlerin en önemlisi Mukteda es Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu milisleri Irak’ta önemli bir gücü de elinde bulundurmaktadır, bu gurup ilk günden beri ABD işgaline karşı çıkmaktadır. Ammar el Hekim’e bağlı  Irak İslam Yüksek Konseyi ve bu konseye bağlı Bedir Tugayları da bu süreçte ABD’ni karşısında duracaklardır. Önümüzdeki günlerde farklı fraksiyonlardaki güçlerin de Irak’ta ABD’yi zor duruma koyabilecek saldırılarını basından duyabiliriz.

ABD, İran’ın bölgede basit bir güç olmadığını kendi çevresinde oluşturduğu Proxy güçler sayesinde büyük ölçüde bir operasyon yapamayacağını anlayacaktır. Körfezdeki Arap devletlerinin de İran’la savaşacak kapasitede olmadığı aşikâr olduğuna göre tek çözüm DEAŞ üzerinden uzun vadeli yıpratma taktiği olacaktır. Doğudan batıdan ve İran içinden saldırılarla uzun süreli bir yıpratma taktiği İran’a karşı işe yarayacak mı? Buna da çok kısa ve net bir cevap verecek olursak “İran İmparatorluk bakiyesi bir ülke olarak ABD’yi yeni bir Vietnam bataklığına çekebilir.” İran halkı devletle sorunlu olsa da dışarıdan bir saldırıya eyvallah etmeyecek kapasitede bir birlikteliğe sahiptir. ABD bunu okuyamazsa felaket ve cenaze törenlerini yaşamaya devam edecektir.

Vesselam…“