Hyve Group’un düzenlediği ve küresel gıda sektörünün bölgedeki en önemli buluşması niteliğinde olan WorldFood, geçen hafta İstanbul’da 30. kez gerçekleşti.
Bu yıl da 10 salonda, 40’tan fazla ürün grubuna hizmet veren 837 katılımcı firma ve 40 binden fazla ürün profesyonellerin ve halkın beğenisine sunuldu. Fuara, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkan, Güney&Kuzey Amerika, Güneydoğu Asya gibi bölgelerden ağırlıklı olmak üzere toplam 77 ülkeden 600'den fazla davetli satın alma profesyoneli katıldı. Yine yurtdışından yüzlerce katılımcı firma, fuarda 2 binin üzerinde markayı tanıtırken, üretim ve pazar hacimlerini geliştirmek için de yeni anlaşmalara imza attı. WorldFood İstanbul’u düzenleyen Hyve Group, 800'ün üzerinde deneyimli personeliyle dünya genelinde 12 ülkede 75 etkinlik düzenleyen uluslararası bir fuar şirketidir.
Etkinliklerle dolu bir fuar
Her yıl benim de büyük bir keyif alarak katıldığım bu fuara, gıda ürünleri ve teknolojileri alanında uluslararası bir iş birliği platformu da diyebiliriz. Geçen yıllarda olduğu gibi WorldFood İstanbul 2022, bu yılda da yeni iş ve ortaklık fırsatları sunmakla birlikte etkinlik programı sayesinde sektörün başarı hikâyelerini dinleme, girişimci markaları öğrenme, fikir önderleri ile tanışma ve yeni ürünler keşfetme imkânı sağladı. “Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması” niteliği taşıyan ve bugüne kadar Türk gıda sektöründeki en son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük eden fuarda, sektöre yön veren uzmanlar, sektörel eğilimlere dair ipuçlarını 10 salona yayılan fuar alanındaki etkinliklerde paylaştı.
Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması
Türkiye'nin en büyük, en iyi donatılmış ve en iyi konuma sahip TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen fuarda, Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat yönetiminde bir panel de düzenlendi. İHBİR, TAGEM, TİM, İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği başkanlarının katıldığı başkanlar oturumunda gıda sektörünün geleceği konuşuldu. Yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçilerin katıldığı bu oturumda doğru bir tabirle sektörün 2023 yol haritası çizildi.
Yüzde 30 büyümeyle 13 milyar dolar ihracat
İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, bin 500 üretici ve ihracatçı firmayı temsil ettiklerini belirterek, İHBİR’in adeta bir navigasyon hizmeti sunduğunu ve üreticiler için ihracat haritası oluşturduğunu söyledi. Devamında “Ülkemizde, Avrupa’ya kıyasla iş gücü maliyetlerinin daha az olması, ilgiyi bizim lehimize artırdı. Konjonktürel bir rüzgârı arkamıza aldık. Şu an sahip olduğumuz avantajı kalıcı hale getirmemiz gerekiyor. Türkiye’de büyük bir fuar oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle de WorldFood İstanbul’a desteğimizi açıkladık. İHBİR olarak bu yıl %30 büyüme elde ederek, 13 milyar dolarlık ihracatla yılı kapatma hedefindeyiz.” Dedi.
Pandemi tarımın önemini artırdı
İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, pandeminin tarım ihracatının önemini gösteren bir gelişme olduğunu ve kırsala dönüşü getirdiğini hatırlattı. Türkiye’nin pandemi sonrasında çok önemli bir tedarikçi konumuna geldiğini belirterek “İklim krizinin gelişim süreci, Türkiye’nin, Rusya ve Avrupa nezdinde mevcut tedarikçi pozisyonu daha da güçlendirecek.” sözleri ile Türkiye’nin tedarikçi pozisyonunda yakaladığı ivmeyi Uzak Doğu pazarı ile sürdürebileceğine işaret etti.
Tohumda kendine yeten bir Türkiye
Tarım ve Orman Bakanlığı, TAGEM Hayvan Sağlığı, Gıda ve Yem Araştırmaları Dairesi Başkanı Ramazan Bülbül, 49 enstitü ile 37 ilde 67 lokasyonda Ar-Ge ve inovasyon faaliyeti yürüttüklerini paylaştı. Yaklaşık 600’ü doktoralı olmak üzere 2 bin 200 civarında yüksek lisanslı, 200’ü de yurt dışında doktora yapan personel olduğunu belirten Bülbül, “TAGEM, tohum konusunda efsane bilgileri yıktı ve faaliyetlerimiz sayesinde, Türkiye tohumda kendisine yeter bir duruma gelmiştir. Alanında şu an Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 10’uncu büyük Ar-Ge kurumlarımdan biridir” dedi.
Tarımda girişimci ekosistemi desteklenmeli
Türkiye’de tarımsal teknolojinin Ar-Ge’sinin yüzde 85’inden kamu tarafından yüklenilmesinin iyiye işaret olmadığını belirten YeniÇiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, “Dünyada tarım teknolojileri ile ilgili girişim ekosistemi 4 milyar dolara ulaştı. Son 7 yılda tarım ve gıda teknolojilerine 100 milyar dolar yatırım yapıldı. Burada bize ve büyük şirketlere düşen, girişimci ekosisteminin desteklenmesidir. Bu alandaki girişimlerin önü açılarak, büyütülmelidir.” sözleri ile tarım girişimcilerine pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
“Üretim ve tedarik zincirinde güvenilir olmak”
Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri Elif Aşlamacı Attepe’nin desteğiyle yapılan panelde ise “üretim ve tedarik zincirinde güvenilir olmak” konusu işlendi. GÜP Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünü yaptığı panele İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Topkapı Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz katıldı. Panelde, güvenilir ürüne nasıl ulaşalım, yöresel ürünlerde güvenilirlik mümkün mü, üretici güvenilir ürün konusunda ne kadar bilgili, kurumların ürün güvenliğine bakışı nasıl gibi sorulara cevaplar arandı.
Balıkesir katma değerli üretimle marka bir şehir oluyor
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir’in gastronomi ve turizm alanında sahip olduğu güçlü pozisyona dikkat çekti. Şehrin tarımsal açıdan çok zengin ve güçlü bir kaynağı olduğunu belirterek “Türkiye’nin ilk turizm belgeli yeri Balıkesir’dir. Ayvalık, Altınoluk, Güre, Akçay turizmin ilk yapıldığı yerlerdir. Bizim keçi peynirimiz, balımız keşfedilmiştir. Üreticiden sofraya tamamen doğal olan bir yaklaşımla hareket diyoruz. Hedefimiz, markalaşmayı yaygınlaştırarak, katma değerli üretimi geliştirmek. Türkiye’nin tüm gastronomisini koruduğu yer olan Balıkesir’in bu anlamda alacağı yolda çok daha önemli katkılar sunacak ”dedi.
Gıda Güvenliğinde üretim koşulları, lojistik ve arzın önemi
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özer, “ilk olarak üretimin güvenilir ve temiz olması gerekir. İnanç ve kültürel koşullar doğrultusunda ahlaki çerçevede ve hijyenik üretim olmazsa olmazdır. İkincisi sağlıklı bir lojistik ağ gereklidir. Günümüz şartlarında hali hazırda kat edilecek çok mesafe söz konusudur. Üçüncü ve en değerlisi ise arzdır. Yani talebi oluşturan tüketicilere sunum yapılmalıdır” sözleriyle, gıda güvenliği konusunda atılacak adımların hem üretici hem de tüketici bilinciyle istenilen seviyeye geleceğini söyledi.
Gıdada etkili bir kontrol sistemi
Topkapı Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi ise gerçek anlamda bir gıdanın hileli olup olmadığını saptamanın çok önemli olduğunu söyledi. Gıda ile ilgili düzenlemelerin tutarlı, bilimsel gerekçelere göre yapılması gerekliliğine vurgu yapan Ekşi, “Etkili bir kontrol sistemi olmalı. Gıda da hile yapanın, yakalanacağını bilmesi gerekir. Türkiye’de 700 bine yakın gıda işletmesi var. Üretim yapılan yerlerin yılda 4 kez, satış yapılan yerlerin de yılda 2 kez kontrol edilmesi gerekiyor. Yani bu doğrultuda bir sistem kurulmalı. Dolayısıyla Türkiye’de gıda kontrol sistemini biraz daha etkinleştirmek zorundayız. Cezaların caydırıcı olması lazım.” dedi.
Panel sonunda GÜP Başkanı Celal Toprak’ın başkanlığını yaptığı, GLADER’den Dr. Can Demir, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesinden Dr. Cem Aldağ, Ege Üniversitesi’nden Dr. Pınar Alp ve İSG Uzmanı Özlem Tekin Ercan’ın yer aldığı seçici kurulun belirlediği 20 firmaya da ödülleri verildi.