Türkiye, sahip olduğu coğrafi konum sebebiyle, etrafında ve dünyada oluşan gelişmelerden her zaman etkilenen bir ülkedir.
asrın başlarına kadar, modern dönemde siyasi ve sosyal olayların merkezinde olan Balkanlar ve Ortadoğu coğrafyası Osmanlı devleti çatısı altındaydı.
Osmanlı devletinin tasfiyesinden sonra çok sayıda devletin kurulduğu Balkan ve Ortadoğu coğrafyasındaki meseleler bu sebeple, Türkiye’yi de her zaman yakından ilgilendirmiş ve etkilemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nda aynı cephede savaşan Almanya ve Avusturya kısa zamanda yaralarını sararak yoluna devam ederken, Emperyalist devletler, içeride ve dışarıda ördükleri siyasi ve sosyal meselelerle Türkiye’yi dar bir anaforda tutarak, sürekli oyalama ve gelişmesine set çekme politikası sergilemişlerdir.
Fakat Turgut Özal ile başlayan, bazı müdahaleler ile inkıtaya uğrasa da son 30 yılı aşkındır sergilenen gelişme ve kalkınma trendi ile Türkiye, kendisine örülmek istenen bu dar kalıptan çıkmaya çalışmıştır.
Bu süreçte Türkiye kalkınmasına hız verirken bir taraftan da etrafında örülmeye çalışılan suni olaylarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
2020 yılına da bu tür meselelerin Türkiye’nin ana gündemi olması muhtemeldir:
2011’de başlayan Suriye iç savaşı,
2003’ten beri Irak’ta Amerikan işgali, devam eden siyasi ve sosyal huzursuzluklar, bölünmeler,
Filistin sorunu,
2011’de Kaddafi’nin öldürülmesi ile başlayan Libya iç savaşı,
Yemen iç savaşı,
Afganistan iç savaşı,
Mısır’da Hüsnü Mübarek’in iktidardan düşmesi ile başlayan süreç,
Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye yer vermeme mücadelesi,
ABD’nin Ortadoğu’da Türkiye karşıtı çalışmaları,
Amerika destekli Mısır-BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin Türkiye karşıtı çalışmaları;
İsrail ile olan gerginlik ve bunun Ortadoğu’ya yansıması,
Ermeni meselesi;
Kıbrıs meselesi,
Yunanistan ile Ege ve adalar meselesi,
Doğu Türkistan’da Çin zulmü,
Myanmar’da Budist zulmü,
Hindistan’da Keşmir sorunu,
Rusya ve Ukrayna üçgeninde Kırım meselesi,
Almanya, Fransa ve Avusturya gibi Batı devletleri ile, Ortadoğu ve Türkiye’nin iç sorunları yüzünden ortaya çıkan çok sayıda sorunlar,
Balkanlarda zaman zaman çıkan ihtilaflar gibi, emperyalist devletlerin müdahaleleriyle büyüyen olaylar manzumesi ile Türkiye uğraşmak zorundadır.
İçeride de yine benzer müdahaleler ile Türkiye, kısır bir döngü içine çekilmeye çalışılmaktadır:
PKK meselesi,
FETÖ/PDY meselesi,
Dış destekli ideoloji, dernekler, tarikatlar ve cemaatler etiketi altında bürokrasi ve sosyal hayatta örgütlenmeler,
Suni müdahaleler ile oluşturulmaya çalışılan ekonomik sarsıntılar,
Sosyal hayatı ve toplumsal güveni sarsıcı ve zedeleyici dış destekli çalışmalar;
Devlet kurumları ve sosyal hayatta, farklı dini ve ideolojik grupların şemsiyesi altına giren ve suret-i haktan görünen kişilerin/grupların iftira, şantaj, baskı ve mobbinglerle sosyal bünyeyi bozmaya çalışmaları gibi sorunlar, Türkiye’nin bu zaman kadar uğraştığı ve 2020 yılında da başını ağrıtacak meseleler manzumesi olacaktır.
Türkiye, sahip olduğu köklü tarihi tecrübe ile elbette etrafında örülmeye çalışılan bu demir prangaları kırmaya muktedirdir.
Fakat bunu rahat başarabilmek için, devlet içinde değişik etiketlerle örgütlenmeye çalışan ve sosyal kutuplaşmayı körükleyen, huzursuzlukların kaynağı olan yapılanmaları ortadan kaldırmak zorundadır.