Seçimlere çok çok kısa bir zaman kalmışken, odaklanmayı biraz daha fazla artırma babından yola çıkarak, üstelik seçimlerin güvenliğine gölge düşürecek gelişmelere hız verenlere inat, neler yapabilirize bir kez daha bak. İhmal etme, bu ülkenin refahına göz dikenler uyumuyor.
Yalan haberlerle insanları yönlendirmeye çalışan algı mühendislerini gördükçe, ben de yalan yanlış ne varsa yazalım diyorum, biz de algı yönetelim. “Hoop!” diyorum sonra, bize yakışmaz. Kahretsin, bize hiçbir çirkinlik yakışmıyor işte. İnadına doğru haber, inadına sağlıklı haber ver yine de. Er-geç bu millet iyinin ve doğrunun farkına varacak. Olursa, böyle olacak. Valla!
Ankara’da patlayan bombaların ardından, faili, mefulü aramayı bırak, önce bir acını “ama”sız göster. En kısa zamanda failleri bulmak için çabala. Güvenlik zafiyetine açıklık getir. Net ol, aralık kapı bırakma. Bıraktığın aralık kapıdan sinsice girebilecek fitneyi düşün. Kapının önünü temizle.
Bayraksız bir seçim için karar alan tüm partileri tebrik ederim. Yazdıklarımı dikkate aldığınız için teşekkürler (Dikkate almamış da olabilirsiniz, kendi fikriniz de olabilir. Aklın yolu birdir, yine de teşekkürler). Mitingleri de iptal etseniz hiç fena olmaz. Gerek yok o kadar milleti bir araya toplamaya. Toplananlar kendi seçmenin zaten. Bir miting yapsan, oraya kim gelmez diye düşün, onlara ulaş.
İyisi mi herkes akrabasından, yakınından bir kişiyi ikna etsin AK Parti’ye oy vermeye. Herkese bir kişi diyorum, başka da bir şey demiyorum. En etkili seçim propagandası budur.
Gençliği ihmal ettiğin ortada. Vaatler güzel, ama vaat vermekle olmuyor bu iş. Gençliğe ulaş, ne istiyor bir sor, bak! Gençliğin dilinden konuş, gençliğin dilinden etkinlik yap. “Y” kuşağı diye bir gerçeğimiz var, onlar sadece gezici değil. Senin de ulaşmanı bekliyorlar oracıkta. Bir yolunu bul ve onlara ulaş.
Seçmeninin yanına giderken; güneş gözlüklerini çıkart, rugan ayakkabıların parlamasın, kol düğmesi kullanma, halktan birisin sen, öyle olduğunu göster. Babanın gömleğinde kol düğmesi mi varmış? Sen sınıf atlamış olabilirsin, birçok kişide yok hala. İğreti duruyor, sokma insanların gözüne.
Kendinden olan aydınları unutma. Onlardan faydalan. Onları küstürme. Herkese yaranayım derken, ortada bir yerlerde durma. Seni yanlışa sevk eden danışmanlarına karşı uyanık ol. Alanında uzmanları bul, ama imanı olsun. “Bu dünyada yakayı sıyırırım nasılsa” diyenlerden değil, “öte dünya da var” diyenlerden olsun.
Hedefini büyük tut. Derdi sadece millet olanlarla değil, derdi ümmet olanlarla yürü. Hiçbir derdi olmayana mesafeli ol. Derdi dünyalık olandan kaç. Her ne yaparsan yap, arkanda duran samimi insanları unutma! Onların sayesinde oralarda olduğunu da. Bu savaş senin savaşın değil, sen ben yok, biz varız. Hatırla!
BÖLÜM 1 İÇİN TIKLAYINIZ