“Türkiye’de gerçekten sanat yapmak çok zor”, “Özgürce sanatımızı icra edemiyoruz”, “Sanat sansür altında”, “Tiyatrolar kapatılıyor”… gibi cümle kalıplarını çoğaltılabiliriz. Neticede sanat, kimi sanatçılara göre ciddi tehlike altına girdi ve biz yobazlar! Maalesef bu sahada kendilerine ait olanı resmen işgal ediyoruz. Evet “yobaz” kelimesini çok yüksek sesle dile getiremiyorlar artık ama görüşler maalesef değişmedi. Yokmuşuz gibi davranmaları, varlığımıza duydukları rahatsızlıkları, ‘siz ne anlarsınız acaba’ diye küçümseyen bakışları altında “demokratik” kimliklerinin aslında ne kadar antidemokrat olduğunu anlatmaya gerek yok.
Tiyatrolar kapatılmasın diye bağırıp dururken son yıllarda artan özel tiyatro mekânlarını, salonlarını görmezden gelip sanki uzayda yaşıyormuş modunda açıklamalar yapmak niye acaba! Özgürce sanatımızı icra edemiyoruz da yalan kardeşim, her istediğinizi kendi dünya görüşünüz içerisinde sahneden veriyorsunuz, bilhassa özel tiyatrolar da bu konuda yeterince örnek var.
Gezi sürecinde sırf mahalle baskısı yapıp, sizle çadırların içine dahil olmayan sanatçıları dışladığınızı unutup, şimdilerde “Hayır dediğimiz için sektörde iş bulamıyoruz” ifadelerinizi nereye koyacağız! Yine gezi sürecinde Kültür Bakanlığı’ndan destek alan tiyatroları “devlete yalaka” diye yaftalayıp ‘onların oyunlarına gelen bize gelmesin’ diyenler kimdi acaba! İsim isim sayalım mı kimlerin kimlere nasıl baskılar yaptığını! Geçiniz efendiler…
Hayır dediği için dizi sektöründeki işlerinin durduğunu söyleyen fakat tiyatro oyunuyla Türkiye turnesine çıkan bir sanatçıyla yapılan röportajda “Son dönemde sanatçılar kontrol altına alınmaya çalışılıyor” cümlesine “Utanmıyor musun” diyesim geliyor, nasıl kontrol ki sen ülke genelinde turne yapabiliyorsun! Rızık Allah’tan güzel kardeşim, devletten ödenek alamıyorum diye kastırma kendini, senin sanatın kaliteliyse bu halk onun hakkını verir. Ha yok benim sanatımı bu halk anlayacak kapasitede değil diyorsan da o zaman onların karşısında işin ne! Sanatı bir kenara bırakıp halay ekibi kursak sanırım dünya çapında daha iyi temsiller ortaya çıkartacağız.
Ekol oluşturamıyor, dil ve biçim anlamında dünya çapında işler ortaya koyamıyorsunuz, kendinizi aşırı kutsallaştırıp dokunulmaz kılıyorsunuz; her yaptığınız şeyin sanat olduğunu sanıyor, kendi kendinizi alkışlara boğuyorsunuz! Yeter kardeşim, bir yorumlarınıza bir de yaptığınız işlere dönüp bakın. Yoruyorsunuz!
Şimdi bazı sanatçılarımız benim bu yorumlarında sonra çıkıp ‘Sen de kim oluyorsun’ diyebilir, demeleri gayet beklediğimiz bir davranış asıl demeyip görüşlerime saygı duyarlarsa dünyanın sonu geliyor diye panik yapabilirim. Eleştirilerim; kendini ve bulunduğu ülkeyi tanımayan, fütursuzca açıklamalar yapan, sanatçı olmaktan ziyade bir parti başkanı gibi siyaseti ağzına yüzüne bulayan insanlara! Yorma güzel kardeşim, bak oyununu da oynuyorsun, mekânını da açıyorsun, neye tepki vermek istiyorsan açıklamalarını yapacak yayın mecraları da buluyorsun. Şikâyet edeceksen de önce bir şeyler yap çözüm anlamında sonra kelam eyle. Hani ne diyor eskiler çorbada tuzun olsun, söyleyecek sözün olsun.
Devletin ödenek sağladığı kurumlar ise ayrı bir vaka! Hem maaş almaya devam edip hem de maaşı veren devlete dolasıyla halka küfürler savurmayı maharet mi sayıyor bu insanlar anlamış değilim. Bu haliyle biraz komedi içeriyor davranış şekilleriniz. Ben seyirci olarak bakıyorum, okuyorum yorumlarınızı, insan olarak da doğru bulmadığımı söylemek en demokratik hakkım! Hakların “demokratik”liğinden bahsedecek olursak tabi, “demokratik” olarak sözlerimin arkasındayım ki “demokratik” olmaya bu kadar dem vuruyor oluşum tamamen durumun bende yaşattığı “demokratik” ironiyle doğru orantılıdır. Yani demokrasi…
Fikirlerimizi insancıl bir ortam içerisinde tartışmaya başlayabiliriz mesela, bunu başarabiliyorsan sanatçı olarak bana katkın olur. Seni örnek alırım, muhalif görüşlerimi böyle saygı çerçevesinde insanlara aktarmak mümkünmüş diyebilirim. Eleştirdiklerini kendin yapmamaya özen gösterip, sırf senin görüşünde olmadığı için insanları dışlamaya devam etmezsen sana duyduğum saygı katlanarak artar. Sanatçı dediğin örnek olmalıdır, evet, örnek olabilir miyiz biraz!..