Sizce de içimizi ısıtan bir tas çorbanın yerini hiçbir yemek tutmaz değil mi? Yemeğin başlangıcıdır çorba. Çorbasız yemek düşünülemez ve aslında çorba başlı başına bir yemektir de. Tam kıvamında pişmiş, lezzetli ve nefis bir çorba bana kalırsa her derde devadır. Hasta olanlara ilk olarak kendine gelmesi için hemen bir çorba yapılmaz mı? Hatta buna şifa çorbası da denir. Eskiden sadece çorba satan mekânlar vardı. Envaiçeşit lezzette çorbaları olan bu lokantaların çoğu da sabaha kadar açıktı ve yöresel çorba cenneti gibiydi. Acıkan insanların bir nevi doyma noktasıydı bu restoranlar. Günümüzde de artık bu tür çorba mekânları açılır olmaya başladı. Belki bir farkla, çeşit çeşit sunulan çorbaların yanında sulu yemek çeşitleri de bulunuyor. Bir nevi klasik ‘Türk mutfağı’ tarzında hizmet veren ama çorba ağırlıklı bu lokantalarda lezzet ve yöresellik ön planda tutuluyor. Bugün İstanbul’da lezzetli çorbalarıyla ünlü 3 mekândan bahsedeceğim. İlki Zeytinburnu’nda Haydin İstanbul, 2’ncisi Bomonti’de Souper, 3’üncüsü ise Küçükçekmece’de Altın Sofra Çorba.

Haydin İstanbul - Zeytinburnu

İstanbul Zeytinburnu'nda büyük bir yatırım yapılarak açılan Haydin Restoranına Türk Mutfağının İstanbul’daki gururu denebilir. 2020 yılı eylül ayında büyük bir sermayeyle Haydin İstanbul’u devreye alan yatırımcı Çetin Çelik Bey, restoranda 20 çeşit çorbanın yanı sıra yöresel yemekleri, meşhur kuru fasulyesi, zeytinyağlıları, etli karalahana sarması, hamsili pilavı, mıhlaması, kuymağı ve daha fazlasıyla hem Karadeniz hem de tam bir Türk mutfağı klasiği lezzetlerinin olduğunu belirtiyor.

Şahane bir tesiste Türk mutfağı lezzeti

Hiçbir masraftan kaçınmayan yatırımcı Çetin Bey, gerçekten ortaya güzel bir eser çıkarmış. Restoranın girişinden itibaren sizi cezbeden bir havası var. Özel çini motiflerinden tutun harika bir ambiyans oluşturan dizaynına, yeşil çamlarla kaplı terasına, rahatlıkla yemek eşliğinde yapılabilecek toplantı alanlarına kadar tasarım ödülünü hak eden bir işletme. Geniş bir giriş, yüksek tavan, şık bir üst kat, ferah bir teras ve alt katlardaki mutfak bölümü, mescit ve lavabolar ile 5 yıldızlı bir otel konforunda ve hijyen konusunda da tam puan alabilecek bir tesis. Restoranı oğluyla beraber işleten Çetin Bey, sektördeki deneyiminin muhteşem çorbalar yapan bir lokantadan geldiğini belirtiyor. Çorba kâseleri de aç doyuran cinsten çok büyük; yani sadece çorba içseniz bile doyuyorsunuz.

Haydin İstanbul’da iftar

2 yıldır sağ olsun Çetin Bey’in daveti üzerine Ramazan’da iftara gidiyorum. Bu Ramazan’ın ilk günü de eşimle birlikte oradaydık. Trafikten dolayı biraz geç kalsak da çorba servisine yetişebildik. Ramazan menüsü gayet lezzetliydi. Alt kat, üst kat hepsi dolu olmasına rağmen servis hizmeti hiç aksamadı. Kebap, et ve tavuktan oluşan ve maşa servisiyle yapılan lezzetler gayet doyurucuydu. Ama tatlı olarak yemeğin ardından yediğim üstü fındık dolu sütlaç̧ ise tam bir lezzet bombasıydı. Burada Türk mutfağının birçok nefis leziz yöresel yemeklerinden tadabilirsiniz. Bunun yanı sıra ızgaralar, salatalar ve şahane tatlılar da bulunuyor. Samimi, temiz, sıcak ve kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz bir işletme anlayışıyla gece geç vakitlere kadar hizmet vermesi de ayrı bir avantaj oluşturuyor.

Souper, Bomonti

“Türkiye’nin en lezzetli mekânı” sloganıyla faaliyet gösteren Souper çorba lokantası, 2021 yılı haziran ayında Yusuf Karakoyun tarafından Bomonti’de açılıyor.

Bilgisayarcılıktan çorbacılığa

Ana mesleği bilgisayar programcılığı olan Yusuf Bey, özellikle çorbaları ve yemeyi çok sevdiğinden olsa gerek 10 yıla yakındır gastronomi sektörünün içinde. İlk olarak 2012 yılında Levent sanayisinin içinde çok çorba çeşitli bir mekân olan “Hebun Çorba Evi”ni açtıktan sonra da çorbaları ile tanınan ve çok tutulan “Topkapı Çorba Konağı” restoranının da 3 ortağından biri oluyor. Topkapı Çorba Konağı için Türkiye’de bu tür çorba mekânlarının öncülerinden biri olduğunu ifade eden Yusuf Bey, bunun akabinde İstanbul’da envaiçeşit çorba sunan mekânların sayısını artırmak için Bomonti’de İngilizce çorbacı anlamına gelen “Souper” adını verdiği yeni bir mekân daha açıyor. Bana göre mekâna Souper adının konulması çok başarılı; çünkü hem çorba manasına geliyor hem de okunuşunda süper kelimesini çağrıştırıyor. Aynı zamanda burada alakart menü oluşturan Souper, turistlere yönelik de hizmet vererek bir nevi gastronomi turizmine Türk mutfağının çorbaları adına bir katma değer katıyor.

Çocuklara çorbayı sevdirmeyi amaçlıyor

Levent’te Hebun ile başlayıp Topkapı Çorba Konağı ile devam eden ve son olarak Bomonti’de Souper mekânı ile gelinen tüm süreçte hep ağırlıklı olarak çorba hizmeti verdiklerini anlatan Yusuf Bey, her yöreden gelen insanın burada kendi bölgesine ait lezzeti bulabilmesini amaçladıklarının altını çiziyor. Özellikle Topkapı Çorba Konağında aile olarak gelenlerin çocuklarına eğer çorbalarını içerlerse hediye vereceğinin sözünü veren Yusuf Bey, çorbayı yeni nesile sevdirme gayreti peşinde. Hatta bu konuda “Fast Food’a savaş açtım” diyerek restoranın önüne kuracağı bir ikram çeşmesiyle de halka ücretsiz çorba dağıtmayı hedefliyor. Burada çorbalar genellikle organik ürünlerden yapılıyor. Ayrıca Çanakkale Biga tarafından getirilen kuzularla kuzu tandır ve dana etinden kavurma gibi birçok yemek yapılan restoranda çorbalardan en beğendiğim terbiyeli kelle paça, tavuk suyundan yapılan içinde zencefilden sarımsağa kadar birçok sağlıklı ürünün olduğu şifa çorbası ve sakatattan yapılan atom çorbası oldu. 

Altınsofra Çorba - Küçükçekmece

Urfa Birecikli Tugay Maviyıldırım, 32 yıldır Küçükçekmece’de faaliyet gösteren Altın Sofra restoranının sahiplerinden dayısı Levent Sevilmiş ile birlikte 2018 de Altın Sofra Çorba lokantasını kuruyor. Bir dönem Altın Sofra restoranında dayısının yanında da çalışan Tugay usta, buraya gelen misafirlerin döner ve kebabın yanında sulu yemek de istemelerinden hareketle hemen yanı başına bu çorba lokantasını açarak burada çorba ile beraber Türk mutfağının şahane sulu yemeklerini de sunmaya başlıyor.

3 masayla başlayan çorba hizmeti

Sadece birkaç yıl önce kurulan restoranda, özellikle mercimek çorbasının çok sevildiğini ve bunu kemik suyu ve tereyağı ile yaptıklarını söyleyen Tugay usta, bu bölgede neredeyse çorbanın tadına bakmayan kişinin kalmadığını söylüyor. “Çorba ve sulu yemek işi çok zor, ben burayı açtığımda sadece 3 masa vardı. Sonra burası yetmemeye başlayınca yandaki bir dükkânı da katarak 12 masalık bir yer haline geldik ve paket servisi için de ayrı bir yer açtık. Şu anda geldiğim nokta çok iyi şükürler olsun. Hatta benden çeşitli illerden bayilik isteyenler bile var. Gerekli altyapıları oluşturduktan sonra vermeye başlayacağım.” diyen Tugay Bey, son bir yıldır da paket için açmış olduğu yeni yerinde online yemek ulaştırma hizmeti sunan şirketler ve kendi motorlarıyla 7/24 bir sistem kurduğunu ve hedefinin çok çok üstüne çıktığını belirtiyor. Gece 4-5 gibi bile kelle paça ve mercimek gibi çorbaların yanı sıra sulu yemeklerin de paket servisinin yapılabildiğini anlatan Tugay Bey, yine kelle paça, işkembe, ezogelin, tavuk suyu gibi çorbalarının da çok tercih edildiğini belirtiyor.

Mobil mutfakla seyyar çorba

Tugay Maviyıldırım, pandemi döneminde seyyar bir mobil mutfak icat ederek bununla düğün, cenaze ve hayır işlerinde yerinde uygun fiyatla çorba hizmeti veriyor. Bir mutfakta olması gereken her şey, pişirme için gerekli olan araç gereç, tüp, ocak vs. bu araca yerleştirilmiş durumda. Ayrıca bizzat Tugay Bey başında olmak üzere bu mobil mutfak sayesinde depremin ilk günlerinden itibaren de bölgeye gidip oradaki halka hizmet verdiğini gazetedeki köşemde yazmıştım. Bu tür mobil mutfakların sayısı artsa iyi olurdu.