Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’ı ziyaret edecekti. Bartın Amasra’daki facia nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın ziyareti ertelendi.
Diyarbakır Cumhurbaşkanı’nın ziyaretine kilitlenmiş ve bu ziyaretin son dönemlerin en güçlü katılımlı programı olacağı belliydi. Öncesinde yıllardır konuşulan Diyarbakır Cezaevi’nin boşaltılması tamamlanmış, halk arasında Reis’in vereceği mesajlar tartışılıyordu. “Ekonomiden Kürt sorununa kadar birçok başlık gündeme gelecek” şeklinde öngörülüler paylaşılıyordu.
Her ne kadar Bartın faciası nedeniyle program ertelense de Cumhurbaşkanı’nın geleceği tarihe kadar şehir büyük beklentiler içinde verilecek mesajlara odaklanacak.
Cumhurbaşkanı’nın programını takip etmek üzere şehre gelen gazetecilerle bir araya geldiğimizde konu Cumhurbaşkanı’nın vereceği mesajlara kilitlendi. “Yaparsa Erdoğan yapar” mottosu hâlâ sıcaklığını koruyor. Kürt sorununun çözümünden, ekonominin iyileşmesinden, iş ve aşa kadar çözüm Erdoğan olarak görülüyor. Diğer aktörler konjonktür gereği konuşulsa da ortada reçetelerinin olmaması, 6’lı masanın henüz kendi arasında netleşememiş olması bunda ciddi bir etken. Bölgede HDP gerçeği üzerinden hareket edilmesi de konuşulanlar arasında. Lakin Erdoğan’ın ağzından çıkacak her cümle ayrı bir önem taşıyor.
Sokaktaki insan 15 Temmuz kalkışmasından sonra devlete biraz daha yaklaşmış, huzur ve güvenin tatlı havası sokakları sarmış durumda. Yüzbinlerce yerli ve yabancı turist başta Diyarbakır olmak üzere bölgenin tüm şehirlerini dolaşıyor. Otellerde yer yok. Caddeler cıvıl cıvıl. Bartın’daki facia nedeniyle erken sonlandırılsa da düzenlenen festivale binlerce insan katıldı. Yüzlerce etkinlikle insanlar yıllardır yaşadıkları stresi atmaya çalıştılar. Hayat canlandı, insanlar heyecanlandı. Artık yeni adımlar atma vaktidir.
Erdoğan’ın gezisi her ne kadar ertelense de gezi tekrar gerçekleşinceye kadar bölge konuyu konuşmaya devam edecek gibi. Bölge için, ülke için atılacak her hayırlı adıma destek olmak hepimizin boynunun borcu. Galiba yine yaparsa Erdoğan yapar…
Vesselam…
