15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra FETÖ mensupları olayın kendileriyle alakası olmadığını ve bunun bir tiyatro olduğunu yaymaya başladılar. Meğer kılı kırk yararak 40 yıldır hazırladıkları oyunun, seyircinin sahneyi basmasından dolayı yarım kalmasının acısıyla bunu söylüyorlarmış. 40 yıldır provalarını yaptıkları sadece bir defa sahneye çıkmak üzere hazırlandıkları tiyatroyu eksik sahneye koydukları için kaybettiler. Tiyatroların başarısı bütün kadronun yani oyuncusuyla, yönetmeni ve dekorcusuyla herkesin bir arada olmasından geçer ancak bu vahşi dramatik, trajik tiyatronun yönetmeni uzaklarda olunca oyun acemi kukla tiyatrosuna döndü. FETÖ yargılamalarında başrolde oynayan adamların açıklamalarını yakından izleyin ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Tiyatrocular sahneden indikten sonra, kostüm ve aksesuarlarını çıkarak normal hayatın içine katılırlar. Sahnede ortaya koyduklarının bir oyun olduğunu bilirler. Ancak bu kukla tiyatrocuları oyunun bittiğinin farkında değiller. Öyle efsunlanmış, öyle büyülenmişler ki hala kendilerini sahnede sanıyorlar. Veya hala bir gün sahneye çıkma hayalleri kuruyorlar.
FETÖ yargılamaları bütün hızıyla devam ediyor. Hain darbe girişiminin eli silahlı adamları hiçbir şey bilmiyorlarmış gibi davranıyorlar. Bu darbenin bir tiyatro olduğunu söyleyenler aslında kendilerinin yakında bir tiyatro oynayacaklarının işaretini veriyormuş. Şimdi bu katil adamlar görmedim, duymadım, bilmiyorum tiyatrosunu oynuyorlar. Kalkışmanın yöneticileri içinde oldukları görüntüleri seyrettikten sonra kendi görüntüleri için bile ” O görüntülerdeki bana benziyor ama o ben değilim.” İnsanın aklının hafızasının durduğu nokta burası. Ne kadar vahim bir olayla karşı karşıya kaldığımıza bir kez daha görüyoruz. Hangi ruh hali, hangi yetişme tarzı, hangi inanç bir insanı bu hale getirir. Çevremizde çok sayıda bu yola baş koymuş adam vardı. Çok yakın temasımız olan insanların hala bu kadar ikiyüzlü daha doğrusu bin yüzlü olmalarını anlamakta zorlanıyorum. 15-25 Aralık olaylarından sonra bir dost meclisinde insani duygularımı ifade ederek ” yahu ne hale geldik” diye sitemli konuşma yapınca içlerinden birisi “Abi çok duygusalsın, çok iyi şeyler olacak.” diye cevap verince çok şaşırmıştım. İyi şeyler olacak sözünün ne anlama geldiğini 15 Temmuz’da anladım. Demek ki birinci kimliğiyle dost görünen adamın başka yüzleri olduğunu anlamakta zorlanmışım.
Şimdi buradan, ey kuklalar tiyatro bitti artık gerçekleri görün desek anlarlar mı? Görünen o ki çok anlamış gibi durmuyorlar. Milletin indirdiği perdenin, dağıtılan sahnenin farkında değiller. Rus matruşkaları gibi içlerinden kırk kademeli cin çıkaran bu adamlar uzaklardan efsunlanmaya devam ediyorlar. Oyunun şeklini değiştirerek yeniden sahneye çıkma peşindeler. Yönetmenin patronları ona oyunun bitmediğini fısıldamayı sürdürüyor.
Asıl perdenin arkasındaki maskeli yönetmenler farklı cephelerde ülkemize zarar verme peşindeler. ABD’si, Avrupa’sı 15 Temmuz’da başaramadıklarının hıncıyla birçok cephede açıktan saldırılarını devam ettiriyorlar. Hadi onlar gâvur emperyalistler ve başından beri gâvurluklarını yapıyorlar. Peki bizim masum yüzlü Müslüman görünümlülere ne diyeceğiz? Doğrudan suç işlemedinizse haydi gelin şu mübarek günlerde tövbe edin yanıldığınızı, aldatıldığınızı, nefsinize yenildiğinizi itiraf edin…