Toplumda yaşanan kutuplaşma ve oluşan kontrolsüz enerji hakkında birtakım şeyler yazılıyor, çiziliyor, söyleniyor. Bu bölünmüşlük zihniyetine derman olacak tek şey İslam kardeşliği ve yanındaki garnitürü barışa olan saygıdır. Diyor ve buna inanıyoruz.

İslam’la alakasız, derdi din ve vatan olmayanın barışa ve kardeşliğe yönelik tedbiri de olmaz. İhanet içindekiler için aslında olağan bir davranış şekli halini almış terör, teröre gizli ya da açık destek vermek ve terörü basın yayın ve medya organları aracılığıyla pohpohlamak barışa ve kardeşliğe, birliğe ve bütünlüğe en ağır darbeyi vurmaktadır.

Terörle mücadele aşkına dükkan, otel, ortam yakmak ve masum Kürtlere saldırmak suretiyle teröristlik yapmak ne menem bir şeydir? Sizce terör karşıtı insanlar, bu davranışın yanında nasıl durabilir? Türkiye düşmanı emperyalistlerin bir araya gelmiş karınlarını kaşıya kaşıya sevinçten dört köşe olarak seyre daldıkları bu sokak protestoları, birtakım provokatörler tarafından hunharlığa, aymazlığa meylettirilmektedirler. Dolayısıyla siz peşinden gidenler, orda kendini bilmez bir mirasyedi konumunda tüm hazırı tüketmekle başka bir gaflet içinde bulunmaktasınız.

Hayırsız bir mirasyedi önce malını yer, sonra kendisini. Bindiği otobüsü yakan, girdiği dükkanı kundaklayan, geçtiği sokağın kaldırımlarını söküp lambalarını deviren hayırsız bir mirasyedi. Bu, bir ideoloji savunusu olamaz. Bu, bir fikir savaşı olamaz. Bu bir yaşam özgürlüğü mücadelesi olamaz. Bu şekil teröre karşı duruş da olamaz.

Millet her şeyi görüyor, ihanetin dibini bulanları da teröristi ambalajlayıp pazarlayanları da. Kırmızı fularlı şirin kız çocuğu da çiçek sulayan ve yere izmarit atmayan sempatik dağ teröristi de saz çalan şehirlisi de bu ambalajlamanın birer ürünüydü.

Ambalajlama faaliyetleri çerçevesinde dünya kamuoyunu da çeşitli manipülasyon ve yalan haberlerle ciddi şekilde yanıltarak meşruiyet oluşturmaya çalışmalarına hızla devam etmektedirler.

Barış sürecini Türkiye’nin bitirdiğini iddia edip yurt dışı kanallarında hâlâ ahkâm kesiyorlar. Gerçekle yüzleşince kaçıyorlar. Zira barış sürecini PKK, uykusunda iki polis memurumuzu şehit etmekle bitirmişti. Aslında göstermelik barışı o zaman bitirmişti. Zira yollara Çözüm Süreci boyunca döşediği mayınlar, patlayıcılar barışa hiç de niyetlenmediklerini ortaya koydu.

Meselenin özü belli. Biz yeniden yine yazıyor ve yazmaya devam ediyoruz. PKK, emperyalist bir terör örgütüdür. İpleri dışarıdan kontrol edilmektedir. Müslüman Kürtleri asla temsil edemez. İslam kardeşliği bu işi kökünden sökecek yegâne mihraptır.