Bu yazıya başlarken bir üniversitenin mühendislik fakültesinde okuyan bir öğrencinin Afrin’de hayatını kaybettiğine dair haberler sosyal medyada dolaşıyordu. Tabi ilk başta öğrencinin öğrenimini yarıda bırakıp askere gittiğini düşünüyorsunuz, saf birşekilde hatta biraz saftan daöte, aptalca!
Öldüğü iddia edilen öğrencinin okuduğu üniversitede sözde bir bayrağın altında çektirdiği resimleri görünce saflığın yerini öfkenin almaması içten bile değil. Düşman olarak gördüğü devletin üniversitesinde devlete karşı yapılan pervasızlıklar tabii ki bir kişi ile sınırlı kalmıyor.
Bugün hangi üniversitenin hangi fakültesinde ve o fakültenin neresinde hangi terör örgütüne dair etkinlikler planlanıyor, dergiler satılıyor, afişler dağıtılıyor bu tespit edilmiş durumda. Ama o kadar! Yani tespit edildiği gibi oracıkta öyle duruyor!
Türk askeriöldüğüzaman halaya düzülen, savunduğu zihniyetin teröristiöldürüldüğüzaman devletinüniversitesinde devleti katil ilan eden bir güruhun hakimiyeti yaşanıyor bazı üniversitelerde. Bu zihniyet ne zaman bu eğitim yuvalarında yer edinmiş diye bizlerin aklı başına yeni gelirken onlar eğitim hakkını, özgürlüğü, eşitliği ve daha nice kavramı maske edinerek gerçek yüzlerini örtmeye çalışmışlar.
Ana muhalefet partisinin Türk askerini ve devletini katil ilan eden bir zihniyetin eğitim hakkını savunmasını eleştirmeyi geçtik artık! Belli ki savunulan terör zihniyetinin akademilerden mezun olup bürokrasilerde ve devletin her kademesinde yer almasınaçoktan razılar, ordunun etkin operasyonlarınıdevlete sızmışve medeniyet maskesine sığınmışkişiler aracılığıile ilerde belki de engellemeyi düşünüyorlar. Terör zihniyeti şu an bürokraside yok mu ki diye soracaksınız ama o ayrı bir yazı konusu denilebilir, yazı ya da gerek yok aslında, malumun ilanını yapsak da değişen bir şey olmayacak!
Dünyanın hiç bir yerinde terör zihniyetine eğitim hakkını veren bir ülke bulamazsınız. Kendi üniversitesinde kendine düşman olan kişiyi üniversitede okutup devletin başına bela eden yine biziz. AbdullahÖcalan, Salih Müslüm ve daha nicelerininüniversiteyi nerde okuduklarınıbiliyoruz. Eğitim hakkını yanlış anlıyoruz, anladığımızı doğru diye uyguluyoruz, uygulama sonucunda sistemde devletine karşı her türlü hainliği özgürlük ve medeniyet kavramları ile yapan ve sonu gelmeyen bir kitle ile karşılaşılıyoruz. Sonuçne mi olacak? Ucu açık, kararısiz verin!