Sosyal medya üzerine olumsuz anlamda yazılanlar çizilenleri anlatmaya çalışsak buradan köye yol olur.

Sosyal medya hayatımızın içine o kadar girdi ki kayıtsız kalmak mümkün değil.

İnsanlar artık dünyada olanı biteni de kendi komşusunda olanı biteni de sosyal medyadan öğreniyor.

Sadece öğrenmek değil, herhangi bir olaya tepkiler de sosyal medyadan veriliyor, destekler de…

Hâl böyle iken devletin, üniversitelerin, okulların ya da sivil toplum kuruluşlarının bu işe el atması gerekiyor.

Sosyal medya okumaları başlığında bilgilendirme konferansları, seçmeli dersler, seminerler, etüt çalışmaları vb. yöntemlerle insanların bilinçlendirilmesi gerekiyor.

Sosyal medyayı açtığımız zaman, ideolojisi ne olursa olsun çok fazla takipçisi olan sayfalarda yüzde 100 yalan bir haberin binlerce alıcısı oluyor.

Yorumlara baktığınız zaman aklınızın başınızdan gideceği tarzda cümleler okuyabiliyorsunuz.

“Kim, neye inanıyorsa inansın.” deme lüksümüz yok.

Bu insanlar neticede ülkenin geleceği için oy kullanan insanlar.

Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt etmeden hareket eden milyonlarca insanın her davranışından sorumluyuz.

Yalanların bini bir para dedikleri yer tam da burası…

Yalanlar bir yere kadar da; bir de iftira boyutu var bu işin.

Bir insanın, bir kurumun hakkına girmek, orada çalışanların itibarını yok etmek kime ne kazandırır ki?

Bunların karşılığı yok mu?

İster inançlı olsun ister inançsız olsun, bir insan bir başkasının hak ve hukukuna saygı göstermek zorunda.

Benim hoşuma giden bir yalanı ben görmezden geliyorum, öteki de kendi hoşuna giden yalanı görmezden geliyor.

Çürük bir toplum olmaya doğru hızla ilerliyoruz.

İlerlemekle kalmıyor, insanları zan altında bırakıyoruz.

Kimisini işinden ediyor, kimisini itibarından ediyoruz.

Sonra da bunun üzerinde tepiniyoruz.

İdeolojik körlük tam da bu olsa gerek.

Ben nasılsa sosyal medyaya girmiyorum; olan biten beni de ilgilendirmiyor demek, bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekle eş değerdedir.

Gelin, hep birlikte bu işe el atalım…

Sosyal medya ahlakı oluşmasına vesile olacak işler yapalım.

-------------------

Filistin’e destek yürüyüşleri hakkında:

Şehit İsmail Heniyye’nin çağrısına kulak vererek meydanları dolduran insanları bir grup kışkırtmaya çalıştı.

Bunu önceden de yapıyorlardı ama bu sefer tahammül edilemez hâle geldi.

İletişim Başkanlığının Kürecik Radar Üssü ile ilgili açıklamasına rağmen hâlâ meydanlarda “Kürecik Radar Üssü kapatılsın” sloganları;

Ticaret Bakanlığının, “İsrail ile her türlü ticari ilişkiler sonlandırılmıştır.” açıklamasına rağmen, “İsrail ile ticaret sonlandırılsın” sloganları hem ahlaki değil hem de provoke amaçlıdır.

Filistin’e Destek Platformu bu uyarıyı dikkate almalı ve ona göre davranmalıdır.

İsrail’in ölüm tehdidine muhatap olan Cumhurbaşkanımıza destek verecekleri yerde onu toplum nezdinde itibarsızlaştırma çabalarının Filistin’e değil, İsrail’e faydasının olacağını kalbi kör olan bile görür