Günümüz Avrupalılarına kızmak yerine onlara inandıklarının ve bildiklerinin yanlış olduğunu, atalarının dinine ve uygulamalarına itibar etmemeleri gerektiğini anlatıp onları ikna etmeliyiz. Zira atalarından gördükleri her şeyin doğru olduğunu düşünüyorlar ve menfaat kesbetmesi yönüyle memnuniyetle devam ediyorlar. Fransa halen Ocak 2015’te dahi geçmişte sömürgesi olan 14 ülkeden her yıl 500 milyar dolar koloni vergisi almaktadır. Evet, yanlış okumadınız. Yani ‘geçmişte sömürgesi’ ifadesi sadece sözde özde ise sömürmeye devam.

Siliconafrica.com’un editörü Mawuna Remarque Kountonin, konuyla ilgili bir makalesinde Afrika ülkelerinden Gine, 1958 yılında Fransız sömürge yönetiminden bağımsızlığını talep ettiğinde Fransa onların 3000’den fazla temel mal varlığını alarak zorunlu bir şekilde ülkeyi terk ediyor. Bununla birlikte onlardan geriye kalan hiçbir şey kullanılabilir halde bırakmıyorlar. Okulları, kreşleri, kamu yönetimi binaları, arabaları, kitapları, tıp ve araştırma enstitüsü aletleri, traktörleri yok edip, ezip sabote ediyorlar. Hayvanları öldürülüyor ve depolarındaki gıdaları zehirlenip yakılıyor. Aslında onlara yaptıklarıyla diğer kolonilere de Fransa’yı göndermenin ne kadar büyük sonuçlar doğuracağını bir mesaj olarak gönderiyorlar.

Makalesinde bugün bile eski Afrika ülkelerinin Fransa’ya sömürge vergisi ödemek zorunda olduğunu halen devam eden bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Aslında, Fransa, geliştirdiği bir uygulamayla Afrika ülkelerinden her yıl koloni vergisi olarak yaklaşık 500 milyar dolar almaya devam ediyor.

Koutonin’in belirttiğine göre, bu çirkin vergi yüküne mahkum bırakılan Afrika ekonomisinin fazla fon ihtiyacı, şiddetli borç içinde kendileri ve doğal kaynakları üzerinde otoriteye soyundular. Fakat zararları sadece ekonomik olmaktan daha fazlasıydı. Sosyal yönden sömürgecilik bildirisinin asıl hastalığı Afrika insanının kimliği ve onuru üzerindeki yıkıcılık oldu. Kendi kendilerini ve mallarını idare etme istekleri en doğal hakları olmasına karşın sömürgeci ülkeler bunu asla kabullenmediler. Örneğin; Sylvanus Olympio, Togo Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı, De Gaulle ile yalnızlığın yerine kolonizasyon devam paktı imzalayarak Fransız sömürgeciliğin sözde yararları için yıllık borç ödemeyi kabul etti.

Fransa ülkeyi düzelemez bir halde bırakmasına rağmen coloni borçlarının yüzde 40 öder bir ülke haline geldi ve Olympio’nun hayalleri ile Togo, kendine güvenen bağımsız ve kendi kendine yeterli olmaya başladı. Bunu gören Fransa, Olympio’yu bir darbe sonucu alaşağı edip darbe ile Cumhurbaşkanını öldüren bir uzman çavuş Fransa büyükelçiliği tarafından 612 dolar ile ödüllendirildi. Sayıları ve örnekleri saymakla bitmeyecek kadar geçtiğimiz 50 yılda onlarca Afrika ülkesinde ülkesini geliştirmek ve sömürge hegemonyasından kurtarmak için hayaller kuran kim varsa bir darbe ile alaşağı etmek suretiyle bölgedeki sömürü düzenine devam ede gelmişlerdir. Aslına bakarsanız dikkat çekmek istediğim bu tarihi olay, bize Mısır’ı, Tunus’u vb. ülkeler vesilesiyle bize ne kadar da tanıdık geliyor değil mi?