Zulüm dört koldan devam ediyor…

1933, Kâzım Karabekir’in hatıratları matbaada basılırken toplandı. Evine yapılan baskında ele geçirilen belgelerle birlikte kireç kuyusunda yakıldı.

İsmail Nazım Ergenel tarafından yazılan Enam-ı Şerif adlı broşür, Mustafa Kocabaş tarafından yazılmış olan Din Kılavuzu, İman ve Amel isimli kitap, Ayet, Hadis ve ahlâki öğütleri içeren Arapça bir eser, Dua Mecmuası, Çocuklarımıza Din Okuma Kitabı, Tam ve İlaveli Mevlüd-ü Nebi adlı kitabın satışı yasaklandı.

Halep’te basılan ‘İslamiyet’te Tesettürü Nisvan’ adlı kitap Mustafa Kemal imzalı bir kararnameyle toplatılarak ülkeye girişi men edildi.

1943, Ahmet Hamdi Akseki tarafından hazırlanan ‘Peygamberimiz Hz. Muhammed’ adlı bir kitap sakıncalı bulunarak toplattırıldı.

Mayıs 1944, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu dergisi, “Allah’a itaat etmeyene itaat edilmez” hadisini kapak yapınca, ‘Halkı yöneticiler aleyhine kışkırttığı’ gerekçesiyle kapatıldı.

1923’ten 1950 yılına kadar tek başına ülkeyi yöneten CHP iktidarında, Kur’an-ı Kerim’in okunması, evlerde bulundurulması dahi engellendi.

Kur’an-ı Kerim öğreten hocaların evleri basıldı, hapse atıldı.

18 Temmuz 1932 tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı genelgesiyle Ezanın Arapça olarak okunması yasaklandı. 18 yıl boyunca ezan Türkçe okundu.

1945, Maraş Türkoğlu Cumhuriyet Mahallesi’ndeki Ulu Camii ibadete kapatıldı. Zamanla hayvanlar içeri girerek, camiyi ahır haline getirdi.

Antalya’da Selçuklu eseri olan Yivli Minare Camii, Osmancık ilçesindeki Akşemseddin Camii ahır olarak kullanıldı.

Bursa’daki Mollaarap Camii askeriyeye devredildi. İbadete kapatılan caminin alt katı ve bahçesi at ahırı olarak kullanıldı.

Bingöl’de İsfehan Bey Camii buğday deposu haline getirildi.

1936, İzmir Seferihisar Hereke köyündeki II. Bayezıd zamanından kalma tarihî cami tahrip edilerek ahır haline getirildi.

İstanbul Silivrikapı’da, Sitti Hatun Camii, Vakıflar İdaresi tarafından kiraya verildi. Kiralayanın camiyi ahır olarak kullanmasına göz yumuldu.

BENİ SİZ VURSAYDINIZ, ŞU GÂVURUN YERİNE

1946, Sovyetler Birliği’nden Türkiye’ye iltica eden 146 Azerbaycanlı mülteci, geri iade edilir edilmez, Aras Nehri üzerindeki Boraltan Köprüsü’nde kurşuna dizildi. Bir rivayete göre kurşuna dizilenlerin sayısı 407’dir.

6 Mayıs 1972, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu üyesi Deniz Gezmiş, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediği gerekçesiyle idam edildi.

13 Aralık 1980, 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü suçlamasıyla hüküm giyen Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi Erdal Eren, idam edilecek yaşta olmamasına rağmen, yaşı büyütülerek asıldı.

14 Temmuz 1987, Hüseyin Kurumahmutoğlu, Mamak Askeri Cezaevi’nde namaz kılarken işkence yapılarak şehit edildi.

28 Şubat için ayrı bir fasıl açmak lazım; ama çok yakın tarih olduğu için herkes ne zulümlerin yaşandığını üç aşağı beş yukarı biliyor.

28 Şubat, merhum Erbakan’ın, başörtü mağdurlarının ve Salih Mirzabeyoğlu’nun yaşadıkları zulümlerle sembolleşti.

Zulüm ne zaman başladı! (1)Yazarlar