Sağlık Bakanlığı, sigara tüketimiyle ilgili yeni yasaklar için kolları sıvadı. Kafe-restoran-eğlence yerlerinde sigara içmeye izin verilen, üstü ve yanları açılır-kapanır alanların da, “kapalı alan” sayılacağını ifade eden Sağlık Bakanı AKDAĞ, daha önce izin verilen sigara içim yerlerinin daha da sınırlandırılacağı bilgisini verdi medyaya.
Haber güzel elbette. Lakin bir eksiklik var gibi bu işte. O da şu; şu anda sigara içiminin yasak olduğu yerlerde ne insanlar, ne de iş yeri çalışanları bu yasağı dinlemiyor. Sanırım buna sadece ben değil, pek çok kişi de şahittir. Mesela, benim yaşadığım şehir olan Kayser’de kapalı mekânlarda gayet rahat bir şekilde sigara tüketimine insanlar devam ediyor. Kapalı çarşı ve Yeraltı Çarşı’sı başta olmak üzere, pek çok kapalı mekânda siviller ve esnafların çoğu sigara içiyor. Ortalık dumandan geçilmiyor. Bu yasağın delindiğini görmemek için beş duyu organınızın da iptal edilmiş olması lazım. Ortada ne kontrol eden var, ne denetleyen, ne de ilgilenen? Denetleme yapan yetkililerin bile yasak alanlarda sigara içenleri gördükleri halde ses çıkartmadan gittiklerinden adım gibi eminim. Ya da en fazla tatlı dille uyarıp, gidiyorlardır. Öyle olmasa, kanunla yasaklanmış alanlarda bu kadar çok sigara tüketimi olur muydu?
Popülist olmak ya da kendimizi ön plana çıkartmak adına yapılan bu tür açıklamalar insanı komik duruma düşürdüğü gibi, hayatın gerçekleri ile de uyuşmuyor. Bırakın eğlence yerlerini, okullar da dahil olmak üzere devletin pek çok kamu kurum ve kuruluşunda sigara tüketimi hala tüm hızıyla devam ediyor. Ben bunu görüyor ve şahit oluyorsam, herkes de görüyor ve şahit oluyordur herhalde. Mesela okul önlerinde öğretmenler bir tarafta, öğrenciler diğer tarafta fosur fosur karşılıklı sigara içiyorlar. Bu manzara, devletin ciddiyetine de oldukça zarar veriyor. Zira devlet, kendi çıkarttığı kanunu uygulayamaz duruma düşmüş görünüyor.
Mesele bir yasağı ortaya getirmek değil, ona uyulup uyulmadığını denetlemektir. Yoksa sizin yaptığınız iş, şapka giyme kanuna benzer. Biliyorsunuz, böyle bir devrim kanunu olmasına rağmen kim giyiyor şapkayı? Hiç kimse. Türkiye’de, uyulmayan o kadar çok kanun var ki… Sigara Yasağı da bunlardan biri olacağa benziyor. Unutmayın ki, denetim olmadan verim alınmaz.
Şahsım adına ben bundan oldukça rahatsızım. Hatta milyonlarca insanın rahatsız olduğunu da adım gibi biliyorum.
Burada denetim sadece resmi görevlilerle de olmaz. Sorunun çözümü için sivil ayağı da devreye koymanız, sigara tüketiminden rahatsız olanları da işin içine sokmanız elzemdir. Alo 184 hattı bunun için Sağlık Bakanlığı tarafından devreye konulmuş bir ihbar hattı mesela. Bu güzel. Fakat yeterli mi? Hayır!
Neden mi? Benim bildiğim kadarıyla Alo 184 hattı ücretli. Bir şikâyette bulunmanız için yapmak zorunda olduğunuz konuşmaya ortalama dört lira para ödemek zorunda kalıyorsunuz. O kadar çok yasak alanda sigara içen var ki, hangi birine dört lira ödemek zorunda kalacaksınız ki?
Ücretli ihbar hattı uygulaması bence çok yanlış. Devletin denetleme görevini ifa etmeye yardımcı olmak isteyen bir vatandaşa fatura ödetmek, devlet adına yanlıştır. İşte sırf bu yüzden sivil inisiyatif işin içine katılmıyor ve de sigara yasağı sadece kanunlarda var olan bir madde olarak kalıyor.
Demem o ki, mesele sigara içim yerlerinin sayısını artırmak değil, mesele denetim sayısını, sıklığını artırmaktır.
Ötesi hikâye…