Seçim vaatlerine bakınca, Allah rahmet eylesin, Cennet mekan rahmetli Necmettin Erbakan hocayı görüyoruz. Bütün partiler hep birlikte Erbakan ne anlattıysa anlatmaya başlamışlar, Erbakan ne dediyse aynısını söylemeye başlamışlar.

Vaatlerin merkezinde işçiler ve emekliler var. Erbakan hoca, 1991 yılında yaptığı bir konuşmada işçileri ve emeklileri kastederek “Çalışanlar ve çalışmış olanlar bu ülkenin temel taşıdır. Ne plân yapacaksak buna göre yapacağız, ne vereceksek bu kesime vereceğiz” demişti. Öyle de olmuştu. Yaşı tutanları tutun kolundan, sorun Hoca’nın emekliye işçiye verdiklerini; hayatında dua etmemiş olanlar bile “Allah razı olsun” derler.

Devlet kurumlarının paraları onlarca bankaya dağılmış çar çur edilirken, Erbakan hoca hepsini bir bankaya toplamıştı. Akabinde yaptığı “Hem bütçe dengelenecek hem de ek olarak 10 milyar dolar kar edeceğiz” açıklamasına, Cumhuriyet şövalyesi Beyaz Türkler “zarar edeceğiz” diye karşı çıkmış, kendisine solcu diyenler bile “Olur mu canım böyle saçmalık” demişlerdi. Ne oldu? 10 milyar değil 13 milyar dolar kar etti devlet. Kendine ait olan parayı bankadan borç alan, üstüne faiz ödeyen bir devlet yapısı vardı. Borç için borç, faiz için faiz ödeyip dipsiz bir kuyuda eriyip giden bütçeyi kurtarmıştı Erbakan’ın kurduğu sistem. Halktan yana tavır alan, sermayede, kalkınmada, bütçe yönetiminde milli olmaktan söz eden bir adam; kendine solcu diyenler ile solcu katili faşist beyazların hedefi oluyordu. Asıl meseleyi hiç itiraf etmediler; ama biz hep biliyorduk. Mesele Hoca’nın Müslüman olmasıydı. Hep öyle olmadı mı? Şimdi de öyle değil mi? Mesele Müslüman’a düşmanlık etmekse solcusu, ırkçısı, Kemalist’i koşa koşa birbirlerine sarılıp ittifak etmiyorlar mı? Bu enteresan ittifaklar, yeni dünyanın en sinsi düşmanlarıdır.

Enteresan ittifaklar

Milli olalım, halkın yanında olalım, hür iradeyle kendi iktidarımızı kuralım, diyen Müslümanlar, dünyanın en tehlikeli siyasi sınıfı kabul ediliyor. Hemen asılmalılar.

Bu enteresan ittifaklar, ne yeni ne de sadece Türkiye’ye has. Bangladeş’te Müslümanları asan tek bir taraf değil ki. Orada da milli Müslümana karşı iğrenç bir ittifak var. İçin de solcusu var, ırkçısı var, laik liberali var, “Batı her şeyimizdir” diyeni var, turuncu entarili file tapanı var. Mısır’da Müslümanları asanlar arasında Müslümanı var, Kıpti’si var, “İğrenç Afrika, canım benim, mis gibi Londra” diyen kıvırcık saçlı Mısırlı sanatçısı var.

Mesele Müslümanı asmak olduğunda rakip gibi duranlar bir gecede kardeş olurlar. HDP ile CHP’yi asla bir araya gelmez zannedenler yanılıyorlar. “Caddelere darağacı kuracak, Müslümanları asacağız” diye bir hedefi koyun bakın ortaya, en sıkı Kemalist, Kandil’e gülle gidiyor mu gitmiyor mu? Bir kelime Kürtçe bilmeyen

Kürt ırkçısı, ertesi gün ulu önder “Atatürk” diyor mu demiyor mu?

Ez cümle: Erbakan’dan kopya seçim vaatleriyle işçiye emekliye selam verenler, haberiniz olsun, o işçiler emekliler sizden D-8 isterse kaçacak delik bulamazsınız.