Türkiye’de olumsuz ne olursa olsun bunun sebebinin Erdoğan’dan kaynaklandığına inanan yüksek tahsilli ama düşük zekâlı bir çevrenin varlığı artık kendini hissettiriyor.
Hafta içi salı günü İstanbul’a uçuş için Esenboğa Havaalanı’na gittiğimde uçağın 35 dakika rötar yapacağını öğrenince kendi kendime gündemi takip etmek için zaman doğdu diye sevindim. Sonrasında uçağın havalanış saati ikinci kez ertelenince doğal olarak bekleyen yolcularda huzursuzluk göstermeye başladı.
“Herkes üçüncü kez erteleme olacak mı?” sorusunun cevabını ararken içlerinden orta yaş üstü, giyiminden medeni olduğunu sanacağınız bir zat ‘Ülkeyi ne hale getirdiniz? Başınızdaki de sahtekâr siz de sahtekârsınız’ diye kendince tepki görünürde ise şov yapmaya başlayınca ‘kimi kastediyorsun sen?’ diye sorma isteği duydum, herkesin içinde böyle bir soruyu beklemeyen adam biraz duraklayıp şaşırdıktan sonra ‘Müdürü kastediyorum’ dedi. ‘Demek müdürü tanıyorsun ondan sahtekâr diyorsun, peki neden müdürü sahtekâr olan bir firmadan uçak bilet alıyorsun?’ diye ikinci soruyu da sorunca olay beni tehdit etmeye ve provokatörlükle suçlanmama kadar ilerledi, bu esnada ise arkamda bir kaç gencin belirdiğini gördüm.
Gençlerden biri, ‘Utanmıyorsun da şu yaşta kıvırmaya, niyetin belli kime taş attığın belli, on altı yıl öncesinde bu uçağa binmeyi hayal edemezken şimdi nankörlük yapıyorsun’ dedi. Gençleri bu sefer ben yatıştırmak zorunda kaldım.
Bu şekilde muhalefetlik yaptığını zanneden kişilerle her yerde karşılaşmamız olası bir ihtimal. Doların yükselişinin uluslararası sistemle bir alakası yok onlara göre, sebep sadece Erdoğan. PYD-PKK aslında bize dostta Erdoğan olunca dostluğunu göstermiyorlar, DHKP/C kampları gençleri yetiştirme ve gençlere yetenek kazandırma birimi ama Erdoğan bunu anlamıyor diyen ideolojik saplanmanın dip örneğini gösteren kişileri gördü bendeki bu gözler!
Erdoğan düşmanlığını ülkedeki her alana yaymaya çalışan bu zihniyetin ülkedeki gelişmeleri dış mihraklara bağlıyorlar diye üstten bakan yaklaşımını gördükçe, her olumsuz gelişmeyi ülkenin liderine bağlama acizliğinin farkına varamadıklarını anlıyorsunuz, Uluslararası alanda finansal güçlerin istediği ülkede kriz, istedikleri ülkede ekonomik çöküntü yaşatabilecek güçte olduklarını göremeyecek derecede dış faktörler hakkında cahil olduklarını da görüyorsunuz. Bunu söyleyince ‘dış güçler niyebizle uğraşsın?’ diyorlar. Suriye diyorsunuz, İpek Yolu ticaret anlaşması diyorsunuz, İsrail’in güvenliği diyorsunuz… Diyor da diyorsunuz, anlatıyorsunuz, anlamıyorlar… Ama Erdoğan diyorlar.
Evet, Anadolu’da yıllardır öyle diyor. İlle de Erdoğan.
