Orta Doğu’nun ve Körfez bölgesinin önemli ülkelerinden Suudi Arabistan ve İran’ın 10 Mart'ta Çin'in arabuluculuğuyla ilişkilerini normalleştirme kararı almaları üzerine bu gelişmenin Riyad ve Tahran arasındaki ikili ilişkilerin yanında Lübnan'dan Yemen'e birçok dosyaya da yansımaları olacağı yönünde yorumlar yapılmıştı.
İran’ın Riyad Büyükelçiliği 6 Haziran’da yeniden açılırken Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliği’nin de bugün açılması bekleniyor.
İran medyası Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan’ın Tahran’ı ziyaret edeceğini ve büyükelçiliğin yeniden açılışı için düzenlenecek törene katılacağını yazdı.
Suudi Arabistan-İran ilişkileri Riyad’ın Şii din adamı Nimr en-Nimr’i idam etmesinin ardından İran’daki Suudi Arabistan diplomatik misyonlarına düzenlenen saldırılar sebebiyle kopmuştu.
O dönemde idama tepki gösteren İran, Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nin bulunduğu caddeye “Şehit Ayetullah Nimr Bakır en-Nimr” adını verdi.
Suudi Arabistan, Tahran Büyükelçiliği’nin o isimdeki caddede kalmasını kabul etmeyecektir.
Dolayısıyla caddenin adının İran tarafından değiştirilmesi ya da Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nin başka bir binaya taşınması bekleniyor.
Suudi Arabistan-İran ikili ilişkileri normalleşirken atılan adımların bölgeye henüz ciddi bir yansıması olmadı.
Lübnan’da nüfuzu olan iki ülke arasındaki yakınlaşmanın cumhurbaşkanı seçimindeki tıkanıklığın aşılmasını sağlayacağı konuşuluyordu.
Önceki gün Lübnan Parlamentosu’nda yapılan seçimde yine sonuç alınamaması o konuda herhangi bir ilerleme olmadığını gösterdi.
Ekim ayında görev süresi dolan Mişel Avn’ın yerine yeni cumhurbaşkanı hâlâ seçilemedi.
Lübnan Parlamentosu’nda çarşamba günü 12’nci kez yapılan oylamada adaylardan Eski Maliye Bakanı ve Uluslararası Para Fonu (IMF) üst düzey yetkilisi Cihad Azur 128 milletvekilinden 59’unun ve en yakın rakibi Marada Partisi lideri Süleyman Franciye ise 51’inin oyunu aldı.
Cumhurbaşkanı seçimi için bir sonraki oylamanın ne zaman yapılacağı henüz bilinmiyor.
Lübnan’da iç savaşı sona erdiren Taif Anlaşması gereği cumhurbaşkanı Hıristiyanlardan, başbakan Sünnilerden ve parlamento başkanı Şiilerden seçiliyor.
Mişel Avn, 31 Ekim 2916’da Lübnan Parlamentosu’nda yapılan 46’ncı oylamada cumhurbaşkanı seçilirken müttefiki Hizbullah’ın yanında Sünni lider Saad el-Hariri liderliğindeki el-Müstakbel Partisi’nin desteğini de almıştı.
Hizbullah bu kez Suriye rejimine yakınlığıyla bilinen Süleyman Franciye’yi destekliyor.
Mevcut koşullarda İran destekli örgütün onaylamadığı bir ismin Lübnan Cumhurbaşkanı olması mümkün değil.
Dolayısıyla kilitlenen cumhurbaşkanı seçiminin çözülmesi için Suudi Arabistan yanlıları ya Saad el-Hariri’nin 2016’da yaptığı gibi Hizbullah’ın mevcut adayına oy verecekler ya da Hizbullah’ın kabul edeceği bir başka aday bulunacak.
Suudi Arabistan, İran’la yakınlaşmasından şu ana kadar Husilerin insansız hava araçlarıyla ve füzelerle düzenlediği saldırıları durdurmasının dışında herhangi bir şey elde edebilmiş değil.
Oysa İran’ın - Zengezur Koridoru’nun açılmasını engellemek gibi - kendisi için hayati öneme sahip gördüğü konulara odaklanmak için Suudi Arabistan’la normalleşmeye daha çok ihtiyacı var.