Türkiye seçim sath-ı mailine girdiği her dönemde siyasiler kendi seçmenlerini konsolide etmek için gerilimi tırmandırırlar. Bu siyaset sahnesinde bir noktaya kadar kabul edilebilir bir durumdur. Fakat, son birkaç haftadır ülkemizde “Kemalistler ve dindarlar çatışması” şeklinde piyasaya sürülen suni gerilim, ülkemizin geleceğine yönelik çok daha büyük ve sistemli bir saldırının işaret fişeği olarak görülmelidir.
Tezgaha konan kaos planı, CHP’li bir vekilin tek parti diktasına özlemlerini ifade eden “Ezanın evrensel dilinde okunmasının yasaklanması çağrısı”yla başladı. 10 Kasım törenlerinde bir öğrencinin küçük çaplı protestosunun sosyal medya eliyle tüm ülkeyi önce tarafgirliğe, sonra giderek artan bir düşmanlık seline yerini bırakması izledi. Nihayet tesettürlü bir başka hanımın Mustafa Kemal heykeline çekiçle vurması, aynı yöntemle servis edildi.
Tüm bu eylemlerin aktörü olduğunu düşünen kişiler bir provokasyonun parçası olmayabilirler. Ancak, 1930’da Menemen Hadisesi’nde, 28 Şubat’ta Kalkancı-Fadime Şahin Tiyatrosu’nda bilmeden ya da sadece iyi niyetle tarafgir olanlar, ülkenin felaketine istemeden de olsa iştirak ettiler. Cumhuriyet tarihi boyunca, halkın kutuplaştırılmasını sağlayan tüm bu girişimlerin tek galibi oldu: Kaostan beslenen, güçlenip semirdikçe daha da şedit olan vesayet odakları.
Türkiye, kendisini boğmaya, sınırlarına çekilmeye ve İslam dünyasıyla bağını kopartmaya çalışan dışarıdaki vesayet odaklarıyla, onların içerideki yerli taşeronlarıyla mücadele ediyor. Ülkemiz bir yandan Afrika kıyılarında askeri üsler inşa eden, bir yandan Suriye ve Irak’ta operasyonlar yürüten, bir yandan da tüm İslam dünyasını Kudüs için bir araya getirip, bu konuda Batılı ülkelere dahi haklılığımızı kabul ettiren güçlü bir siyasi aktör olduğu için bu saldırılara muhatap durumda.
15 Temmuz günü milletimizin çelikleşen iradesi karşısında bozguna uğrayanlar, kaos planlarıyla bu iradede delikler açmaya çalışıyorlar. İrademizi teslim almalarına izin vermeyeceğiz. Ülkemizi yeniden askeri vesayet rejimlerinin karanlığına terk etmeyeceğiz. Milletimizi kirli pazarlıkların ve suni tarafgirliklerin parçası haline getirmeyeceğiz. Gelin bu oyunu birlikte bozalım.