Organize Sanayi Bölgeleri’nin (OSB) mülkiyetindeki parseller, OSB müteşebbis heyeti oluruyla ve istihdam garantisi alınarak gerçek veya tüzel kişilere tamamen veya kısmen bedelsiz olarak tahsis ediliyor.
Parsel tahsisinde, 5.000 m2’ye kadar olan araziler için en az 10, 5.000 m2’den büyük olup 10.000 m2’ye kadar olan araziler için en az 20, 10.000 m2’den büyük olup 20.000 m2’ye kadar olan araziler için en az 30 ve 20.000 m2’den büyük araziler için ise en az 50 kişilik istihdam taahhüt edilmesi gerekiyor.
Arazi tahsisi, OSB’lerin üretim kapasitelerini artırarak ihracat yapabilecek seviyeye gelmelerini sağlamak ve il istihdamını arttırabilmek için yapılıyor.
Tahsis edilen arazilerde üretim yapılacak bir tesis inşa edilmesi gerekiyor.
Mevzuatta ‘Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde tahsis amacı dışında; belli bir imalat programı bulunmayan tamirhane, depo, ambar, atölye olarak hizmet veren tesisler için kullanılamaz’ deniliyor olmasına rağmen burada bir takım sıkıntılar mevcut.
Fakat özellikle illerdeki OSB müteşebbis heyeti ve Ticaret Odalarına yakın işadamları arazi tahsisi için çoğunlukla kendi gerçek şirketleri yerine ikinci bir şirket kurarak müracaat yapıyorlar.
Tahsisin gerçekleşmesi için verdikleri taahhütleri de paravan bir şekilde gerçekleştiriliyor.
Küçük bir makine ve bu makineye göstermelik bir kapasite raporu alınıyor ve “Biz burada üretim yapıyoruz” diyerek kontrollerden geçiriliyor.
Hülle yapıyorlar!
Aldıkları arazide kurdukları yapıları önce üretim tesisi olarak gösterdikten bir süre sonra asıl şirketlerinin deposu olarak kullanmaya başlıyorlar.
Sonra da şirket devri yaparak elden çıkarıyorlar.
Yani satıyorlar.
Bu hileli yöntemleri ortaya çıkarmak zor değildir.
Bakanlığın arsa tahsis ve satışının şirket statüsündeki katılımcılara yapılması halinde tesis üretime geçmeden arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri alma yetkisi var.
Bu yetkisini düzenli kontroller yaparak, arazi tahsisi yapılan şirketin istihdam garantisini ne kadar devam ettirdiği, üretim kapasitesinin aylara ve yıllara göre hangi durumda olduğu takip edilirse iş ortaya çıkacaktır.
İllerde bu takipler o veya bu sebeplerle yapılmıyor, yapılamıyor…
Mesela Gıda OSB’lerde tarım üretimi yapmak için arazi tahsisi yapılan firmalar, araziye kurmuş olduğu tesisi yukarıda anlattığımız yöntemlerle denetimden geçirdikten sonra kiraya verebiliyor.
Kiraya alan da oto yedek parça deposu olarak kullanıyor.
Bu mümkün mü?
Değil demek isterdik ama oluyor böyle şeyler.
OSB müteşebbis heyetleri ve ticaret odalarına yakın isimler ve o isimlerin oğulları, yönetimindekiler bu yöntemlerle şirket satışı yaparak kendilerine tahsis edilmiş arazileri elden çıkarıyorlar.
Haksız kazancın çarkları böylece tıkır tıkır işliyor.
Burada dikkat edilecek en önemli husus, bir şirketi olan işadamının ikinci bir şirket kurarak arazi tahsisine müracaat etmesi olmalıdır.
Burada bir sıkıntı vardır veyahut olması muhtemeldir.
Odalar, dernekler, partiler ve OSB müteşebbis heyet yakınlarının fazlasıyla rağbet ettiği bu ve buna benzer yöntemleri durdurabilmek için öncelikle ve özellikle bu şahısların kurdukları yeni şirketler, o şirketlerin faaliyetleri mercek altına alınmalıdır.