Öğretmenlik Meslek Kanunu TBMM'den geçti ve yasalaştı. Meslek Kanunu’nun çıkması tek başına bile olumlu bir adım. 6. Toplu Sözleşme görüşmelerinde mutabakata varılan bir çalışmaydı. Kanunun özünde kariyer basamaklarının uygulanacak olması, 3600 ek göstergenin kanunlaşması ve öğretmenlerin adaylık kaldırma sınavının kaldırılması bulunmaktadır.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer'in açıklamalarında bu kanunun bir başlangıç olduğu Meclis'te bu kanuna ilerleyen yıllarda ilaveler yapılabileceği ifade edildi. Fakat öğretmenlerin beklentileri çok fazlaydı bu Meslek Kanunu’ndan.
Öğretmenler için mali kazanımlar barındıran bu çalışmadan genel bir memnuniyet yok maalesef. Beklenti çok yüksekti. Mesela öğretmenlerin şiddete uğraması karşısında öğretmeni koruyan ve şiddeti caydırıcı bir madde olabilirdi.
Okul idarecilerinin görevlerinin asli görev olarak tanınması beklentisi çok yüksekti sahada. Okul idarecileri 8 yıllık süreleri dolduğunda yerleşeceği okul bulamadığı zaman ve idarecilerin başka bir ile tayin isteme durumu olduğu zaman idarecilik görevleri sona ermektedir. Diğer kamu kurumlarında böyle bir yöneticilik uygulaması yok. İdarecilik asli görev olarak tanımlanabilirdi.
Öğretmenlerin ödül beklentileri daha objektif kriterlerle kanunda yer alabilirdi. Zira yönetmelikte belirlenen ödüllerin bile verilmesi Mülki idare amirlerinin tasarrufunda. Herhangi bir mülki amir, ben ödül vermek istemiyorum, dediği zaman kimse ödül alamıyor ya da ödüller kişisel ilişkilerin ön plana çıkması ile veriliyor. Kimsenin itiraz etmeyeceği, çalışmayı özendirecek ve şartlar oluştuğunda verilecek bir ödül sistemi talebi Meslek Kanunu’nda yer alabilirdi.
Öğretmenlik, sadece kamuda çalışan eğitimcilerden müteşekkil bir meslek değil. Özel kurumlarda çalışan on binlerce öğretmen için de özlük haklarını güvenceye alacak bir yaklaşım Meslek Kanununda kendisine yer bulabilirdi.
Ücretli öğretmenlik meselesi Türk eğitim sisteminin kamburu. Ücretli öğretmenlik bir istisna fakat 80 bin civarında ücretli öğretmenin halen görev yaptığı ifade ediliyor. Ücretli bir öğretmen ek ders karşılığı ücretlendirilmekte. Bir ücretli öğretmen haftada 30 saat derse girse bu öğretmenin alacağı maksimum ücret 3500 TL. Yani okulda çalışan hizmetli 4253 TL asgari ücret alırken ücretli öğretmen 3500 TL ücret alıyor. Bu konu da düzenlenebilirdi bu kanunla.
1 milyon 2 yüz bin eğitim çalışanı var. Her çalışma grubu Meslek Kanunu’nda kendisiyle ilgili problem noktalarını görmek istedi. Çok sınırlı kapsamda çıkan Meslek Kanunu önümüzdeki yıllarda sürekli eklemelerle olgunlaşacağa benziyor.
Yukarıda bahsedilen problem noktaları yönetmeliklerle çözülebilir. Fakat sahaya yansıyan durum şu: MEB, birçok yeniliğe imza atıyor. Olgusal yetkinlik elbette var. Algının yönetilmesinde başarılı olunduğu söylenemez. Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Sayın Ali Yalçın Meslek Kanunu’nun komisyonlar ve Meclis aşamasında çok önemli görüşmeler yaptı. Sahanın beklentilerini ilgililere aktardı. Keşke bu önerilere kulak verilseydi.
Keşke kamu maliyesine yük teşkil etmeyecek önerilere kanunda yer alsaydı da eleştiriler karşısında karşı bir savunma hattı oluşturulsaydı.
Eksikliklere rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlere hayırlı olsun.