Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ‘racon’ çıkışının neredeyse bir haftasını geride bırakırken sosyal medyada ‘racon’ tartışması aktif olarak devam etmekte. Sosyal medyadaki bu kısır tartışma; ‘Sana dedi’, ‘Yok aslında bana değil sana dedi’cilerle bir de hâlâ kime dendiğini bulamamışlar arasında dönüp duruyor. Bu tartışma artık bitsin, o raconları kesen bendim ve bana söyledi Cumhurbaşkanımız o sözü. Sanırım sorunu çözdük ha!

Racon çıkışının yapıldığı konuşmada şunlarda konuşuldu mesela;

-İstanbul’da teklersek, Türkiye’de tökezleriz. (İstanbul’da tekledik…)

-Bu bir davadır buna böyle bakacağız. (Kendimizi Ağrı Dağı’na çıkarıp davayı dağın eteklerinde bıraktık…)

-Gidilmedik il, çalınmadık kapı bırakmayacağız. (Bıraktık…)

-Bizim için mesele beka meselesidir. (Bekayı yanlış anladık. Davanın bekasını değil kendi bekamızı düşündük…)

-Yöneticilerimizin başına birer Ömer bulmalıyız. (Ömerleri bulamadık…)

-Adil olacağız. Yolsuzluklara prim vermeyeceğiz. (Adil olamadık. Yolsuzlukların önüne geçemedik…)

-Bize kibir yakışır mı? Bize gurur yakışır mı? (Hepsini kendimize yakıştırdık…)

Cumhurbaşkanımız Erdoğan o toplantıda ne kadar da çok şey söylemiş değil mi? Ama bizler bunlardan bir tanesini kendilerine konu alarak gündemi başka yerlere çekenleri günlerdir izliyoruz. Günlük politik söylemin boşluğu ve hiçliği üzerine bir o yana bir bu yana savrulduklarını görüyoruz.

2019 zorlu bir viraj. Rakipler canhıraş bir şekilde çalışırken bizler bu kısır tartışmalar içine girmemeliyiz. Uyanalım artık sistem değişti. Millet artık istikrar için vekillere oy vermek zorunda hissetmeyecek kendini. Şehrini temsil edecek en iyi isme verecek oyunu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi, bakanların, genel başkan yardımcılarının, kankası, adamı, yakını olmanın önemi bitti. Nitelik, ehliyet ve liyakat işleyecek artık.

Gündemi bu gibi suni olaylarla işgal etmenin anlamı değişime direnmekten başka bir şey değildir. Amaç; geleceğin nasıl ve hangi temeller üzerine inşa edilmesi gerektiği meselesini tartışmak olmalı…