YORUMLU HABER / ALİ VON RODENBACH
Macaristan’da biriken Suriyeli mültecilerin Almanya’ya geçişine imkân tanıyan Merkel, iktidar ortağı CSU’nun lideri Seehofer tarafından topa tutuluyor. Seehofer’in ‘yardıma çağırdığı’ Macaristan Başbakanı Orban, Merkel’e ‘ahlâk emperyalisti’ diyor. Merkel’in kendi partisinden de homurtular yükseliyor. Gidiş nereye?
“Yeni Alman mülteci siyasetine direnişin bir ismi var: Horst Seehofer. Merkel için vahim olan şu ki, CSU lideri pek çok CDU’lunun da hislerine tercüman oluyor.”
Frankfurter Allgemeine’de yer alan bu satırların benzerleri şu günlerde bütün Alman gazetelerinin manşetlerini ve yorum köşelerini dolduruyor. Federal Almanya’nın kuruluş y ıllarından beri beraber hareket eden ve “Birlik Partileri” diye beraber anılan CDU (Christlich Demokratische Union / Hıristiyan Demokrat Birliği) ile CSU (Christlich Soziale Union / Hıristiyan Sosyal Birliği) liderlikleri arasında belki de tarihin en kritik tartışmasına şahit oluyoruz.
CSU Genel Başkanı ve Bavyera Başbakanı Horst Seehofer, CDU Genel Başkanı ve Federal Şansölye (Almanya Başbakanı) Angela Merkel’e yeni mülteci siyasetinden ötürü açıkça cephe aldı ve geçtiğimiz günlerde Macaristan’ın yeminli Merkel muarızı başbakanı Viktor Orban’ı CSU Kongresi münasebetiyle Bavyera’ya davet edip Merkel aleyhinde konuşturarak bu kavgada sınır tanımadığını dramatik bir şekilde ortaya koydu.
Avusturya hükümeti ile anlaşarak Macaristan’da biriken Suriyeli mültecilerin Almanya’ya geçişini sağlayan Merkel, ortağı Seehofer tarafından “kontrolü imkânsız bir kriz durumuna yol açmak”la suçlanırken, kendi partisinden olan İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere de Merkel’i mülteci meselesini “kontrolden çıkaran” tavrından dolayı eleştirdi.
Berlin’de mültecilerle çektirdiği şen-şakrak “selfie”lerle dünyadaki bütün mültecilere ‘Almanya hepinizi bağrına basmaya hazır’ mesajı vererek Almanya’yı taşıyamayacağı bir yükün altında soktuğu ileri sürülen Merkel, bu yöndeki eleştiriler üzerine “Kriz anında insanlara sevimli bir yüz gösterdik diye özür dilememiz gerekecekse burası artık benim ülkem değil” demişti. Önde gelen Alman gazetelerinin yorumcuları, ‘Yabancı düşmanı Almanlar’ imajını y ıkan bu duruşun kıymetini vurgularken, Merkel’in gittikçe yalnızlaştığına da dikkat çekiyorlar.
CDU, bazı homurtulara rağmen Merkel’in partisi olmaya devam mı edecek, yoksa Seehofer/Orban çizgisine mi kayacak? Merkel’in kendisi de, üzerindeki baskıya daha fazla dayanamayıp Seehofer/ Orban çizgisine kayabilir mi? Bunu zaman gösterecek. Almanya ile Avusturya arasında sınır kontrollerinin yeniden başlatılması ciddi bir geri adım olsa da, mülteci meselesinde Almanya Başbakanı Angela Merkel şimdilik Avrupa ortalamasının fersah fersah üstünde bir ahlaki duruş serilemeye devam ediyor. Mültecilerden yaka silken Macaristan Başbakanı Viktor Orban, şeref misafiri olarak katıldığı CSU Kongresi’ndeki konuşmasında bu duruşun adını şöyle koydu: “Ahlâk emperyalizmi.”
Seehofer’in ağzı kulaklarındaydı, Orban’ı dinlerken.