Akademik alanda yazılarından ve çalışmalarından faydalandığımız bir hocanın, 10 Ağustos’ta seçmen yanlış kişiyi Cumhurbaşkanı seçti demesinin yanında, seçmen iradesi diye bir şey yok demesine çok üzüldüğümü belirtmeliyim. Bu zamana kadar verdiği akademik emeğin hepsinin sadece bir göz boyamadan ibaret olduğuna kanaat getirmek kendi açımdan çok da zor olmadı.

Erdoğan’ı sevmeyebilirsiniz, Cumhurbaşkanı seçilmesini istemeyebilirsiniz, her açıdan muhalif olabilirsiniz. Bu durum saygıyı hak ederken seçmenin yanlış kişiyi seçti denmesinin yanında seçmen iradesi diye bir şey yok demek muhalif olmak ile saçmalamak arasındaki farkı net olarak gösteriyor olması açısından da bence kıymetli bir veri.

Seçim yaklaştıkça muhalif olan kesimlerin aslında bilinçsizce AK Parti’ye veya Erdoğan’a çalıştığını gösteren binlerce örnek var arşivlerde! Her seçim öncesi AK Parti’nin oylarını yükselten ve bunu aslında AK Parti’nin oylarını düşürmek adına yaptığını zanneden; yalnız sebep olduğu ters algıyı fark edemeyen entelektüeller diyebiliriz bu kesime, hoş buna entelektüellik denilebilirse!

AK Parti’ye ve liderine oy verenleri aşağılamak, etiketlemek veya da en son Hatay’da olduğu gibi bize oy vermeyecekseniz sizi niye insan yerine koyalım ki diye seçim propagandası yapmak, muhalefetin seçimler öncesinde klişeleşmiş üstün stratejilerinden sadece birkaçı (!)

Muhalif kesimin sürü psikolojisini dile getirip iktidara oy verenlere bu bakış açısı ile yaklaşmasının karşılığını ‘Durmak yok, yola devam’ cevabı ile yıllardır seçim sonuçları ile yenilginin hazzını yaşıyorlar!

Aslında muhalefetin karşı tarafı aşağılayarak sindirebileceğini düşünmesinin sonucunda her seçimde oylarını koruyarak ve hatta yükselterek iktidarda kalan Ak Parti’nin varlığının en önemli sebebi bu durum, ama bu durumun ve sebebin analizini yapabilecek kimse yok muhalefette! Seçim sonrası aynı terane ile yola devam etmeyi daha uygun buluyorlar, halk cahil söyleminin arkasına saklanmayı daha konforlu görüyorlar. Halkın cahil olmadığını üstten bakan o indirgemeci bakış açısına cevap verdiğini anlayamıyorlar.

Elazığlı Hasan Amca’ya Ankara’da bir sohbet ortamında sormuştum şu soruyu; AK Parti’nin oyları ne olur? O da gülerek şu cevabı vermişti, AK Parti’nin içindeki bazı siyaset bilmezler oyları düşürüyor ama endişelenmiyorum ben, karşı tarafta muhalefetliğini saçmalama derecesinde ortaya koyan aydınlarımız tekrar yükseltir o oyları demişti. İşte böyle de ortaokul mezunu insanlarımız var bizim, hem muhalefet hem iktidar partisini analiz edip seçmen algısını ve oy kaymasını hesap edebilen. Bir de seçmen tercihi diye bir şey yok diyebilen!