Ben de memleket istiyorum Cahit Sıtkı gibi: ‘’Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun…’’

Kabulüm…

Fakat ne bileyim, mesela memleketin medyası da yerli ve milli olsun yahu! Terörizmin kitle iletişim ağı olma memuriyetine soyunmasın. Terörist olduğu için anasının gurur duyduğu bir kızın, Rakka’da DEAŞ saflarında çatışırken geberdiği gerçeğini, ‘’Kırmızı fularlı kız öldü’’ ruhsuzluğunda haberleştirmesin misal… Kendini enternasyonalist tanımlayan özenti bir vatan hainini, Gezi Parkı olaylarının yargı mağdurlarından sevimli, şirin bir kızcağız gibi göstermesin…

Memleket istiyorum ben de…

Her mecrada istibdat martavalları okuyan şerefsiz bir zümrenin, elini kolunu sallaya sallaya terör propagandası yapmasına müsamaha gösterilmediği… Kanada Ottawa parlamentosunda, Beyaz Saray’ın dibinde, Paris sokaklarında, Brüksel meydanlarında ne kadar DHKP-C mensubu varsa birlik olup türlü türlü eylemlere katılan; şeytanın dublörlüğünü üstlenmiş gözaltı manyaklarına, ‘’masum akademisyenler’’ vurgusunun yapılmadığı… Çukurlaşmış karanlık fikirlerin zirvelerden ışık saçan bir idrak feneri sayılmadığı…

Öyle bir memleket istiyorum ki…

Taa Amerikalar’ın Pensilvanyalar’ından emir alıp, vergisiyle ekmek yediği, korumayla mükellef olduğu öz halkına ihanet eden; onu kurşun yağmuruna tutup tanklarla üzerinden geçen postalcıbaşlarının ibret-i âlem olarak meydanlarda sallandırıldığı… Bu haysiyetsizlerin takım elbiseler eşliğinde mahkemelerde ’’ilk göz ağrısı’’ muamelesi görmediği… Buna mukabil şehit ailelerinin de ‘’üvey evlat’’ edasıyla Yüce Divan’da paçavralaştırılmadığı… Mukaddesatı muhafaza vazifesiyle ölüme vecd ile koşan vatan evlatlarının, kendi ulvî kahramanlıklarını sorgulamalarına fırsat vermeyecek bir mücadele mekanizmasının devlet indinde kemikleştiği…

Evet, memleket istiyorum…

İdeolojisini ahlâkının önüne geçirmeyecek bilince sahip insanlar oluştursun o memleketi… Tarafsızlıkla değil hakkın tarafında durmakla övünenler hüküm sürsün… Değerlerini namusu bilen ve topyekûn değer namusunu hiçbir fikir fahişeliğine peşkeş çekmeyen milyonlar vücut bulsun…

Velhâsıl, memleket istiyorum kardeşim!

Yerli Bâbıâli kadrosunun, 150 yıldır fert fert ve kurumsal biçimde şahsiyetine dikmekten haz duyduğu bâb-ı âdi tiplemesini kendi isteğiyle söküp atacak bir memleket!

Böyle bir memleket olsun da…

-Başta dert, gönülde hasret olsa da olur.