Türkiye bir hukuk devletidir ve bu devlette suç işleyen gazeteci olsa, bakan ya da milletvekili veyahut seyyar satıcı da olsa hesap verir.

Yeni Türkiye, “Ulaşılamaz, dokunulamaz, yargılanamaz” ifadeleriyle milletin üzerine hegemonya kurmuş, vesayet sözcüsü, milli irade düşmanı odaklara hesap sormayı sürdürüyor. Evet, Cumhuriyet Gazetesi’nden bahsediyorum. Asla ideolojisini beğenmesem de bir dönem Kemalist, ulusalcıydı, yani kendisine göre bir yayın politikası çizgisi vardı, ta ki FETÖ ile iş tutana dek. Önceki gün, Cumhuriyet Gazetesi’nin alenen FETÖ ve PKK destekçisi isimleri gözaltına alındı. FETÖ’nün entel çocuğu Can Dündar ve FETÖ’nün himmetiyle gazetenin maaşlarına ödeyen Akın Atalay kayıp…

FETÖ ve PKK tetikçiliği

Operasyonun ardından birileri (CHP) ilkokul ezberiyle yine “Özgür Basın” nutukları atmaya başladı. Tıpkı 17-25 Aralık sonrası FETÖ’cü paçavralara kayyım atanırken yaptığı gibi,operasyon içeriği saptırılmaya çalışılıyor. Türkiye bir hukuk devletidir ve bu devlette suç işleyen gazeteci olsa, bakan yada milletvekili veyahut seyyar satıcı da olsa hesap verir. Neymiş Cumhuriyet’in suçu…  Cumhuriyet 15 Temmuz darbe girişimi sürecini FETÖ ile birlikte hazırladı. Nasıl mı?

Tarih 24 Ocak 2015: 17-25 Aralık darbe girişiminin 1 numaralı teröristi, kaçak FETÖ’cü Celal Kara’yı konuşturup, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 1 numaralı zanlı ilan etmeye kalktılar. Darbe girişimini meşrulaştırıp, devleti hedef aldılar.

Tarih 7 Mart 2015: Cumhuriyet, FETÖ üyeliğinden tutuklu, MİT TIR’ları kumpasına ilişkin görülen davanın savcısı Aziz Tarakçı ile röportaj yapıp, “DAEŞ’e silah veriliyor” şeklinde algı operasyonu yaptı, örgütün ekmeğine yağ sürdü.

Tarih 1 Nisan 2015: Cumhuriyet, Savcı Mehmet Kiraz’ı makam odasında şehit eden DHKP/C’li teröristlere bile söz hakkı verip propaganda yaptırdı. Teröristlere, “eylemci” dedi.

Tarih 29 Mayıs 2015: FETÖ’den yada FETÖ üyesi bir siyasiden aldığı evrakları “TIR’lardaki silahlar” diye pazarlayan Can Dündar,  Türkiye’yi terör devleti ilan ettirip, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Lahey’de yargılatma hayali görüyordu. Açık aşikâre FETÖ’ye yardım ve yataklık yapıp, hükümeti itibarsızlaştırma çabasına girmişti.

Tarih 3 Haziran 2015, genel seçimlere 4 gün kala: Kandil’e muhabiri Ayşe Yıldırım’ı gönderen Cumhuriyet,  HDP’ye barajı geçirtmek için, 30 yıldan bu yana bebek, kadın, yaşlı demeden binlerce vatan evladını katleden PKK’yı, “İzmaritleri yere atmıyorlar” ifadeleriyle cici göstermeye çalışmıştı.

Tarih 9 Temmuz 2015: MİT TIR’larını durduran bir diğer hain FETÖ’cü Özcan Şişman’ı manşet çekip: Esed/PKK ortaklığından Reyhanlı katliamının failini hükümet ilan ettiler

Tarih 18 Şubat 2016: Ankara’da patlayan bombayı FETÖ’cü paçavra Zaman Gazetesi ile birlikte “Devletin kalbine bomba” manşetiyle duyurdular. Amaç, devlet otoritesi ortada yok, terör teslimiz…

HEPSİNE DOKUNULACAK

Daha onlarcasını kaleme alabilirim. Mesela “FETÖ terör örgütü değil” savunmasını yapan Cumhuriyet yazarlarını. Herkes şunu bilsin; Cumhuriyet, 15 Temmuz’a kadar FETÖ’nün en büyük tetikçi gazetesiydi. PKK ile DAEŞ FETÖ’nün lojistik destek ve göz yummasıyla bombalar patlattı, onlar hükümeti suçladı yani 15 Temmuz’a zemin hazırladılar. 7 Haziran sonrası Güneydoğu’yu hendeklerle, EYP’ler ile zindana çeviren PKK’nın savunucuydu Cumhuriyet. Zannettiler ki darbe meşrulaşır ama millet oyunu bozdu. Devlet 246 şehidinin hesabını bütün vatan hainlerinden soracak. Bu bir borçtur…