Tarihin en kadim islam şehirlerinden birisi olan Diyarbakır’a dün itibariyle devlet kayyım atadı. Aslına bakarsanız kayyımlar yer değiştirdi.
Sizce Gültan Kışanak halkın kendisine layık görüp belediye başkanlığına seçtiği bir başkan mıydı? Yoksa Yalçın Küçük’ün“Ben yetiştirdim” dediği ve Kemalist zihniyetin, PKK’nın ve FETÖ’nün atadığı bir maşa mıydı?
Yoksa halkın hakkını alıp PKK ve FETÖ işbirliğiyle devleti çökertme ve işgale yeltenme teşebbüslerinde harcayan bir müstemleke miydi?
Verdikleri her oyu halkın burnundan fitil fitil getiren bu yapıya devlet, hizmet edecek bir görevlisini tayin etti. Kayım atandığı ilk dakikadan itibaren yoğun bir tehdit furyası başlatıldı.
PKK’nın temsilcisine vuruyorsun, FETÖ’nün kalemşoru Bülent Keneş’ten ses geliyor. Attığı şu tweetle, “Hasan Ölçer duruyorken kayyım atanan Cumali Atilla’ya şimdiden Allah rahmet eylesin! Yakınlarının başı sağolsun!.. Terör örgütü PKK affetmez.” PKK’ya kayyımı vurun talimatı verdi.
Her türlü hainliğin, fitnenin ve hıyanetin merkezi FETÖ, her durumu fırsata çevirmeye çalışıyor. Ama artık hiçbir fitne tohumu bu topraklarda yeşermez. Hiçbir tehdide pabuç bırakılmaz. Cumali Atilla sadece bir isimdir. Ardında “Cumali benim, ben Cumali’yim” diyen 79 milyon kişilik millet var.
Kayyım tarihte medeniyet beşiği olmuş bir şehre atandı. Tüm şehirlerimiz gibi hizmete layık bir şehre atandı. Sahabelerin ve şehitlerin şehrine atandı. Belediye asıl işini yapacak ve devletin sahabelerin emaneti olan şehrin halkına hizmeti engellenemeyecek…