Dört yıl önce Türkiye’de başkanlık sisteminin gelmesine ‘Evet’ diyenlerin ortalama oranı anketlerde %40’lar civarındaydı. Bu orana bakarak bu sistemin tartışmaya dahi açılmasından rahatsız olan AK Partili bazı isimlerin tehlikeye dikkat çekme adına verdiği demeçler hala Google’ın geçmiş sayfalarında yerini koruyor. Öyle ki böyle bir sistemin milletin önüne gelmesini istemeyen samimi AK Partililer’in korkusu millet tarafından onay alınamayacağı endişesinin yanı sıra bazı isimlerinde ya millet onay verirse endişesi taşıdığını da süreç içerisinde gözlemlememek mümkün oldu.
Meclis’ten bu kritik tasarının geçmesine sebep olan Devlet Bahçeli’nin adımı sonrasında bazı isimlerin artık Erdoğan’ın karizmasının çizileceği düşüncesi ile açıktan referanduma destek verememesi de herkesin malumu. Buna karşın ‘Siz Meclis’ten geçirin ben milletimle bu işi hallederim’ diyen ve milletini çok iyi tanıyan bir liderin bir kez daha haklı çıkmasının gerçekliliği…
Referandum sonrasında yapılan yorumların hepsinde sonuçların AK Partiye ve hükümete hatta Cumhurbaşkanı’na mesajlar içerdiğine dair analizler günümüzde referandum ile yorum yapan bütün ağızların ortak noktası. Şüphesiz doğruluk payı yok değil. Lakin gözlerden kaçan dört yıl öncesine kadar yeni sistemine verilen desteğin % 40’lardan %51’lere nasıl çıktığıdır.
Bu hususu es geçenler AK Parti’den Cumhurbaşkanı’na kadar herkese rota çizme yarışına girerken AK Parti’nin kaybettiği oranlardan ve MHP ile birleşmesinin çok bir şey kazandırmadığından dem vurmakta. Büyük şehirlerde şu an seçim yapılsa ve oylar partisel bazda dağıtılsa yine birinci partinin AK Parti çıkacağını çok iyi bilen bu çevrelerin amacını sorgulamak ve bunların iyi niyetli olanlarını ayıklamak yine bu ülke insanının yapacağı bir iş.
Tabii bir de referandum sonrası ‘Okumuş kesimin çoğu hayır dedi, gençlerin çoğu hayır dedi, büyük şehirlerin çoğu hayır dedi, vergi verenlerin çoğu hayır dedi, tatil yapanların çoğu hayır dedi, kitap okuyanların çoğu hayır dedi, şarap içenlerin çoğu hayır dedi, kolejli olanların çoğu hayır dedi’ gibi ile sapa gelmez sözde analizlerle yapılan referandumun sonuçlarını akıllarınca gizledikleri aşağılama yönetimiyle yorumlayanların amacını ise milletçe hep beraber sorgulayalım.
Referandum sonuçlarını partisel bazda yorum yaparak açıklamak gerçekleri perdelemekten başka bir işe yaramaz desek yanlış olmaz. AB ülkelerinin ‘Hayır’ için çalıştığı, FETÖ ve destekçilerinin son surat algı çalışması yaptığı, CHP’nin her zaman olduğu gibi yalan makinasını kıskandırdığı, Kandil’in iki güne bir ‘Hayır’ verin çağrısı yaptığı, M. Rubinler’den Cem Özdemir’lere herkesin seferber olduğu başka bir seçim veya referandumu ben hatırlamıyorum, araştırdım tarihte de yok.
Süreci çok iyi bilen Cumhurbaşkanı, oran düşük olsa da nasıl bir zafer kazandığının farkında, ‘milletimle ben hallederim’ sözünün arka planı o kadar algı çalışmasına rağmen gerçekleşmiş durumda. Lakin AK Parti içinde yapılması gereken çok şey var yorumlarının gerçekçi yanı da yok değil. Bunu da milletini çok iyi tanıyan bir lidere yol gösterecek şekilde köşe yazıları döşemek abesle iştigal eder diye düşünmek de yanlış olmasa gerek…