Bir önceki yazımın başlığını Gaziantep saldırısında çoğunluğu çocuk 54 masumun katl edilmesinin ruhumda yol açtığı  öfke nöbeti nedeniyle  ” CIA ve kudurmuş gönüllü köpekleri” şeklinde atmış ve ”yetti gavur düşman, yetti hain köpekleri, yetti bunca acı Reis ! Gerekirse milli seferberlik !..” Diyerek bu makalemi sonlandırmıştım. Açıkçası bu bir feryat yazısıydı ve doğrusu devletimizin bu denli hızlı hareket edebileceğini de düşünmemiştim bu satırları kaleme alırken. 2011 yılından bu yana bir şekilde içinde olduğum Suriye sorunun çözümü konusunda ”müttefiklerinin” ağır ihanetleri nedeniyle tüm maliyetleriyle birlikte kendi başına ve yapayalnız bırakılmış ülkemin ay yıldızlı tanklarının Özgür Suriye Ordusu çatısı altında birleşmiş yerel  devrimci Türkmen- Arap- Kürt tugaylarıyla  ,Cerablus’u terörist IŞİD’den arındırıp, yoldaşları PYD( PKK)- YPG’nin manevra alanı olmaktan çıkartmak üzere süratle harekete geçmesi karşısında şaşırmadım diyemem.  Ancak muhteşem mutlu ve huzurluyum, mikrop yuvası çıbanları çok daha fazla yayılmadan yerinde yok etmek çok etkin bir tedavi yöntemidir kim ne derse desin ve coğrafyanın yakın huzurlu geleceğine ilişkin çok önemli  bir ilk adımdır. Devamının gelmesini sadece beklemiyor, 15 Temmuz gecesinden bu yana teyakkuz halinde bizlere -millete- de bu kutlu yolda bir görev düşmesini hakikaten gözlüyor ve istiyoruz.

Mister Biden’in ziyareti

Esenboğa’ya indiği ilk andan itibaren suçluluğunun yol açtığı ezik ruh hali beden diline yansıyan ABD Başkan yardımcısı Biden, kendisini karşılayan heyetle sıcak el ve vücut teması kurarak durumu yumuşatmaya ve adeta Türkiye’de yaşananlarla hiç bir alakaları olmadığını vurgulamaya çalıştı.

TBMM’yi ziyaret ettikten sonra  ne denli dehşete düştüğünü falan anlattı. Çok komiktir, 15 Temmuz gecesi olup bitenlerin görüntülerini sanki bir internet oyunu falan sanmışlar, bunu da söyledi hazret… Sonra Çankaya köşkünde Sayın Başbakanla, ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la görüştü. Yaptığı açıklamalarda ABD ve halklarının ne denli Türkiye dostu olduğunu, asla Türkiye’nin aleyhine bir girişim içersinde olamayacakları gibi, Türkiye’ye zarar verebilecek grupları da desteklemelerinin mümkün olmadığını falan söyledi. Ama bazı direkt sorulara ve konulara her zaman olduğu gibi yine yandan geçer modunda kalmaktan vaz geçmedi, özellikle PYD konusunda ve zımnen her türlü desteklerini de itiraf etti bir şekilde. FETÖ konusunda söyledikleri de aynı kapsamdaydı. Yok efendim Amerikan hukuku, deliller, şu bu…  Boş sözler yani… Zaten bu Joe Biden bir kaç ay sonra Obama’yla birlikte uzayıp gidecekler arasında. ABD Büyükelçisinin son dönemde yaşananlarla ilgili olarak sunduğu ( Suriye- PYD(PKK) FETÖ-Darbe girişimi vs.) Türkiye kamuoyunda oluşan ABD karşıtlığı raporu doğrultusunda, bu algıyı nasıl değiştirebilirim kaygısıyla ülkemizi ziyarete gelmiş bay Biden, açık ve net… Ellerinde patlayan girişimin parmak izlerini silmekten başka bir kaygı da taşımıyor.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü ziyaretimiz

Geçenlerde gazetemiz Diriliş Postası adına imtiyaz sahiplerinden kıymetli dostum ve ağabeyim Ali Yıldız ve genel müdür kardeşim Orhan Pekçetin beylerle, hemşerim olması nedeniyle gurur duyduğum, medar-ı iftiharımız Faruk Özlü bakanımıza makamında bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Zat-ı alilerinin bizleri muhabbetle karşılaması , bakanlığının çalışmaları hakkında önemli bilgiler vermesi, yönelttiğimiz bazı sorular karşısında açık yüreklilikle uzun uzadıya izahlarda bulunması kalplerimize büyük bir sürur verdi. Zat-ı alilerinin  Milli Savunma Sanayi bürokratlığı döneminde ” Milgem, İHA, Altay vb ”  gibi projelerin hayatiyet kazanması adına  yıllar boyu verdiği emekleri yakından bilen biri olarak, çok yakın zamanda kıymetli bakanımızın başında bulunduğu bakanlığı etkinlik açısından tarihinin zirvelerine taşıyacağına olan inancım tamdır.. Vallahi bu sözlerim Sayın bakanın Düzce’li bir hemşerim olması nedeniyle değil, bizatihi aşkın kapasitesi ve vatanseverliğine olan tanıklığımdandır

Selam ve dualar..