Türkmen-Der eski Genel Başkanı ve iş adamı Mehmet Ali Öztürk geçen Şubat ayında bir gıda fuarına katılmak için gittiği Dubai’de hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı. 10 ay boyunca Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından alıkonulan Öztürk çıkarıldığı mahkemede müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
FETÖ kalemşörlerinin hedef gösterdiği, CIA’nın sorguladığı Öztürk’ü, 15 Temmuz darbesinin finansörü BAE resmen rehin aldı. Tek suçu ise Türkmen Dağı, İdlib ve Halep’teki mazlumlara, ihtiyaç sahiplerine insani yardımlarda bulunmak! BAE’ye göre Diktatör Esed’e karşı çıkanların çocukları ve eşlerine kimse yardım elini uzatmamalı, ölüme terk edilmeliler.
Mehmet Ali Öztürk ile Türkiye Cumhuriyeti’nin haysiyeti ve 15 Temmuz ruhu rehin alındı. Öztürk’e sahip çıkmak Ömer Halisdemirlere, Halil Kantarcılara, Erol Olçaklara sahip çıkmaktır. Devletin yetkili organları, STK’lar, haysiyet ve vicdan sahibi olan herkes harekete geçmeli, Öztürk özgürlüğüne kavuşana kadar gerekli her türlü adım atılmalıdır. Zira Öztürk rehin kaldığı sürece hiçbirimiz özgür değiliz!
MİLLİ PİYANGO DA HARAM YALAN SÖYLEMEK DE!
“Yalan söyleyen, hak yiyen Müslümanların, Milli Piyango çekilişi ve Noel Kutlamalarına karşı çıkmaları ikiyüzlülüktür” diyen yeni bir anlayış türedi. Üstelik kendilerini alim gören birtakım kişilerin sözleri bunlar. Yalana, kul hakkına riayet etmeyen birine “Noel ve Milli Piyangoya karşı çıkamazsın” demekle günahların önüne geçemez bu söyleminle onu işlemediği günahlara da itmiş olursun.
Yurt dışında yaşayanlar daha iyi bilir. Bir Müslümanı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri domuz eti yememesidir. Namaz kılmayan, oruç tutmayan birçok Müslümanın söz konusu domuz eti olunca net bir şekilde karşı çıktığını göreceksiniz. Şimdi siz bu Müslümana“İslam’ın şu şu gerekliliklerini yerini getirmiyorsun bir de utanmadan kalkmış domuz etine karşı çıkıyorsun” dediğinizde belki de İslam ile arasındaki tek bağı koparmış, büsbütün karanlığa itmiş olacaksınız. Bize düşen domuz eti, Noel, Milli Piyangoya karşı takınılan hassasiyetleri takdir ederek diğer günahlarının da üstesindengelebilecek şuuru kazandırmak olmalı.
Ayrıca elindeki mikrofonu bir balyoza dönüştürerek Milli Piyango bilet satış kuyruğuna dalan, önüne gelenin başına “haram” diye vuran Ahsen TV muhabirinin yaptığı da yanlış. Müslümanlar ya İslam’ı en güzel şekilde temsil ederek insanların hidayetine vesile olmalı ya da İslam ile insanlar arasından çekilmeliler. Zira bir haramdan sakındırmak için yaptıkların karşı tarafı daha da harama sarılmaya teşvik ediyorsa sorun sendedir. Tebliğin en güzeli kuru ve riyakâr bir dil ile yapılanı değil, İslam’ınilkelerini yaşamına aktarmanla olacaktır. Haram ve helal aynasını önce kendimize tuttuğumuzda ancak diğerlerine ayna olabiliriz. Burayı ıskaladığımızda ise Allah ile insanları buluşturanlardan değil uzaklaştıranlardan olacağız.
