Gazetemizin18 Haziran tarihli nüshasının “Lafı Uzatmadan” köşesinde “Oruç tutan Müslümanlar, dikkat!” başlıklı bir ikaz vardı. Hatırlayalım:

Oruç, Allah rızası için yapılan çok yönlü bir ibadettir. Oruç tutuyorum sinirlerim gerginim diye sağa sola sataşmayın. Oruç tutan demek, bütün insanlık adına aç kalan kahraman demek değildir. Oruçlusunuz diye dünya size taviz vermek zorunda değil. Bilakis siz oruçluyken daha toleranslı olmalısınız.

Müslüman, unutma; oruç sadece Allah rızası için tutulur ve hiç kimse, oruç tuttunuz diye size borçlanmaz. Oruç tutarken bütün dünya adına fedakarlık yapan kahramanlar olmuyoruz. Kabul olup olmadığını meleklerin bile bilmediği, sadece Allah rızası gözeten bir sakınma ve mahrumiyet ibadeti yapıyoruz. Oruç tutmayanlar mı? Boşverin!

Hiç bir İslami kaynakta, oruç tutmayanlara sataşarak takva ve sevap kazanacağımıza dair bir bilgi yok. Aksine, oruç tutmayanlara sataşan, sinirli, gergin, etrafına hayatı zehir eden oruçluların kendilerini nasıl günaha soktuklarına dair yüzlerce içtihat var.

Dikkat!

***

Doğu Türkistan’da yaşanan Çin mezalimini ‘protesto’ etmek için bir Türk vatandaşının işlettiği Çin Lokantası’nı basıp Doğu Türkistanlı aşçıyı döven gruba sesleniyorum: Üstteki ikazımızı okur musunuz?

Doğu Türkistan’da yaşanan Çin mezalimini ‘protesto’ etmek için Koreli gariban turistlere saldıran gruba da sesleniyorum: Siz de ikazımızı bir daha okuyun, lütfen!

“İyi, güzel de hemşerim, o protestolarla oruç tutmanın ne alakası var” diye soranlara ben de, demek ki bu protestocu arkadaşlar tiryaki ve oruç “kafalarına vurmuş”, yoksa durup dururken sırf çekik gözlü oldukları için yerli-yabancı gariban vatandaşa sataşmanın mânâsı nedir diye sorarım.

Hamiş:

Arkadaşlar protestolarımızı lütfen iftar sonrasında yapalım. Şu “oruçlu kafayla”, marifetinizi tevil etmek için neler çekiyoruz ya hu!